Güler yüzlü, tatlı dilli bir öğretmen...

A -
A +
Hazreti Mus'ab, Medîne halkına İslâmiyet'i anlatıyordu. Bir gün, Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı ile karşısına dikildi!..     Mus'ab bin Umeyr, Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensup idi. Güzel yüzlü ve zengin olduğundan Mekke halkı ona gıpta ile bakardı. Zengindi, ancak huzursuzdu... Kalbinde büyük bir boşluk hissediyordu... Bu maksatla Sevgili Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gitti. Resulullah Efendimizi görür görmez iman etti. İslâmiyeti kabul ettiği an hayatı da birdenbire değişti. Eski servet ve zenginliğin yerini fakirlik aldı. Âilesinin, sevgili oğullarına yapmadığı eziyet kalmadı... Mus'ab bin Umeyr (radıyallahü anh) Resûlullahın izniyle iki defa Habeşistan'a hicret etti. Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına geldi... O günlerde, Müslüman olan Medîneliler, Resûlullah Efendimize "İslâm dînini anlatacak ve namazlarımızda bize imamlık yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdılar. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Mus'ab bin Umeyr'i, Medine'ye gönderdi... Hazreti Mus'ab, Medîne'de Kur'ân-ı kerîm öğretiyor ve İslâmiyet'i anlatıyordu. Bir gün, bir bahçede, sohbet ediyordu. Bu sırada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı olduğu hâlde hiddetli bir şekilde gelip, “Canınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl ayrılın!" dedi. Onun bu taşkın hâlini gören Mus'ab bin Umeyr; “Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadımızı anla, beğenirsen kabul edersin. Yoksa engel olursun...” diyerek gayet yumuşak ve nazik bir şekilde karşılık verdi... Üseyd sakinleşip, mızrağını yere saplayarak oturdu. Mus'ab bin Umeyr ona İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîm okudu. Üseyd kendini tutamayıp; “Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür" dedi ve hemen orada Müslüman oldu... Mus'ab bin Umeyr'in, bu sözü üzerine Kelime-i şehâdeti söyleyen Üseyd, sevincinden yerinde duramadı ve “Ben gidip arkadaşlarıma da anlatayım” diyerek ayrıldı... Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz'ın yanına varınca, Müslüman olduğunu söyledi. Bunu gören Sa'd şaşırarak hiddetlendi ve Mus'ab bin Umeyr'in yanına koştu. Yanına varınca sert ve kızgın bir tavırla konuşmaya başladı. Mus'ab bir Umeyr, ona da gâyet yumuşak konuştu ve oturup biraz dinlemesini söyledi. Sa'd, bu nazik konuşma karşısında yumuşayıp oturdu ve konuşulanları dinlemeye başladı. Kur'ân-ı kerîm okunurken Sa'd'ın yüzü birdenbire değişiverdi. O da orada Müslüman oldu ve derhâl kavminin yanına gidip onları da İslama davet etti. Bunun üzerine kavmi hep birden İslâmiyeti kabul etti... Bunlar hep Mus'ab bin Umeyr'in güzel ve güler yüzü, tatlı dili sayesinde olmuştu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.