"Yâ Resûlallah! Mirâcınız mübârek olsun!.."

A -
A +
Hazreti Ebû Bekir, Resûlullahın mübarek adını işitince, hiç tereddüt etmeden; "Eğer O söyledi ise, inandım. Bir ânda gidip gelmiştir!" dedi...     Resûlullah Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" o gece Mescid-i Aksâ'da cemaat ile namaz için Hazreti Âdem, Hazreti Nûh, Hazreti İbrâhîm peygamberlere, imam olmalarını sıra ile söyledi. Hiçbiri kabul etmedi. Özür dilediler. Cebrâil aleyhisselâm, Habîbullahı ileri sürdü: -Sen varken, başkası imâm olamaz, dedi.  Namazdan sonra, mescidden çıkıp bilinmeyen bir mirâc ile, bir ânda, yedi kat gökleri geçtiler. Her gökte bir büyük peygamberi gördü. Cebrâil aleyhisselâm Sidre'de kaldı. Resûlullah Efendimiz o gece Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, bilinmeyen, anlaşılamayan, anlatılamayan şekilde Allahü teâlânın dilediği yüksekliklere ulaştı. Hiçbir mahlûkun bilemeyeceği, anlayamayacağı nimetlere kavuşup, bir anda, Kudüs'e ve oradan Mekke-i mükerremeye, Ümm-i Hânî'nin evine geldi. Yattığı yer henüz soğumamış, leğendeki abdest suyunun hareketi durmamış idi... Resûlullah Efendimiz sabah olunca, Kâbe yanına gidip mirâcını anlattı. İşiten kâfirler alay etti. Müslüman olmaya niyyeti olanlar da vazgeçti... Kâfirlerden birkaçı hemen Hazreti Ebû Bekir'in evine geldi. Çünkü, onun akıllı, tecrübeli, hesaplı bir tüccâr olduğunu biliyorlardı. Dediler ki: -Ey Ebâ Bekir! Sen çok defa Kudüs'e gittin geldin. İyi bilirsin. Mekke'den Kudüs'e gidip gelmek, ne kadar zaman sürer? -İyi biliyorum. Bir aydan fazla. Kâfirler bu söze sevindi. "Akıllı, tecrübeli adamın sözü böyle olur" dediler. Gülerek, alay ederek ve Hazreti Ebû Bekir'in de kendi kafalarında olduğuna sevinerek; -Senin efendin, Kudüs'e bir gecede gidip geldiğini söylüyor. Artık iyice sapıttı! dediler. Hazreti Ebû Bekir, Resûlullahın mübarek adını işitince, hiç tereddüt etmeden; -Eğer O söyledi ise, inandım. Bir ânda gidip gelmiştir! dedi... Kâfirler neye uğradıklarını anlayamadı. Önlerine bakıp gidiyor;  "Vay canına, Muhammed ne yaman büyücü imiş. Ebû Bekir'e sihir yapmış" diyorlardı... Hazreti Ebû Bekir hemen giyinip, Resûlullahın yanına geldi. Büyük kalabalık arasında, yüksek sesle şöyle dedi: -Yâ Resûlallah! Mirâcınız mübârek olsun! Resûlullah, o gün Hazreti Ebû Bekir'e "Sıddîk" dedi. Bu adı almakla, bir kat daha yükseldi...             *** Müşrikler, tahkikçi mantığıyla, Peygamber Efendimizin miracını inkâr ederken, Hazret-i Ebu Bekir, aklını atıp, Resulullah'ın bir anda Mirac'a gidip geldiğini tasdik etti. Peygamber Efendimiz, "Ebu Bekir’in imanı, bütün insanların imanları toplamıyla tartılsa, onun imanı daha ağır gelir" buyurdu. Bu, tahkikle değil, tasdikle olmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.