Dünya işleri için dargın durmak!..

A -
A +
“Bir hoca, iki talebesini barıştırmaya çalışır da, onlar barışmazsa, Hak teâlâ o talebelerden uzaklaşır. İyi amelleri makbul olmaz. Hocaları da onlardan uzaklaşır.”     Müslümanların birbirini sevmesi lazımdır. Darılmaları, küs durmaları, kin tutmaları câiz değildir. Bu, yakın akraba ve aile fertleri arasında, yani baba-oğul, ana-kız, karı-koca arasında olursa daha kötüdür. Ailenin temelini karşılıklı sevgi, saygı, güven meydana getirir. Dargınlık, kin tutmak bu binanın temelini sarsar. Temeli sarsılan ailenin de ayakta durması zordur. Bir ailenin yıkılması, buna sebep olana büyük vebal getirir... Aklı başında bir kimse; incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle "armudun sapı, üzümün çöpü" bahaneleriyle şu üç günlük dünyada anasını, babasını, hanımını, kocasını üzüp üzerine kul hakkı almaz.  Hadis-i şerifte, (Müminin mümine üç günden fazla dargın durması helal olmaz. Üç geceden sonra ona gidip, selam vermesi vacip olur. Selamına cevap verirse, sevapta ortak olur. Vermezse, günahı ona olur) buyuruldu. Erkek olsun, kadın olsun, dünya işleri için, müminin mümine darılmasını, karı-kocanın ayrı yaşamalarını, evi ile ilgilenmemelerini, aradaki bağlılığı kesmelerini dinimiz yasaklamıştır. Gayrimüslimlerle bile, dünya işleri için dargın olmak câiz değildir. Onların da, güler yüzle, tatlı dille gönüllerini almak, incitmemek, haklarını ödemek lazımdır. Kusursuz insan olmaz. Onun için, kusurundan dolayı kimseye darılmamak gerekir. Hele kusur kendisinde ise veya kusur bile sayılmayacak ufak tefek işlerde darılmak Müslümana yakışmaz. Bu hususta büyükler; yani ana-babalar, kayınvalideler, kayınpederler daha anlayışlı olmalıdır. Aliyy-ül-Havvâs hazretleri buyuruyor ki:                   “Bir hoca, iki talebesini barıştırmaya çalışır da, onlar barışmazsa, Hak teâlâ o talebelerden uzaklaşır. İyi amelleri makbul olmaz. Hocaları da onlardan uzaklaşır.”                *** Güzel ahlâklı bir kimsenin kötü huylu bir hanımı vardı. Gayet iyi geçiniyorlardı. Kötü huylu hanımla nasıl iyi geçindiği sorulunca, iyi ahlâklı kimse şöyle cevap verdi: "İyilerle herkes geçinir. Marifet, kötü ile geçinebilmektir. Onun kötü huyuna sabredemezsem benim iyi huylu olduğum nereden belli olacaktır?.." Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki; geçimsizlikler, dargınlıklar, kalp kırmalar hep dinimizin gösterdiği yolun dışına çıkmaktan dolayıdır.  Kim olursa olsun, ne olursa olsun, dinimizin emir ve yasaklarına uyan kazanır, uymayan kaybeder...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.