Başakşehir çok istedi

Galatasaray’ın önceki gün Fenerbahçe deplasmanında puan kaybetmesiyle birlikte bu maçın önemi her iki takım için daha da artmıştı. Ancak Beşiktaşlı futbolcular sahada maçın öneminden habersiz gibiydi. İlk 45 dakika boyunca futbol adına ortaya hiçbir şey koyamayan siyah-beyazlılar, özellikle ilk 10 dakikada kendi yarı sahasından çıkmakta bile zorlandı.
Atiba’nın temposuz oyunu hücumda takımın hızını keserken, Beşiktaş ne pozisyon üretebildi ne de ilk golü yiyene kadar topa sahip olabildi. Başakşehir golden önce de önemli fırsatlar yakaladığı maçta golü adeta göstere göstere attı. Gol öncesi top kaybı yapan Tolgay’ın oyundan alınmasının buna bağlı olduğunu düşünüyorum çünkü. Atiba’dan çok daha iyi olmasına rağmen o dururken Tolgay’ın oyundan alınmasının başka izahı olamaz.
İkinci yarıda daha istekli başlayan Beşiktaş rakibini itmeyi başardı ve baskı kurdu. Ama Beşiktaş’tan beklenen pozisyonlar yine yoktu.
Lens her ne kadar iyi bir mücadele ortaya koysa da Beşiktaş cezası nedeniyle forma giyemeyen Quaresma’yı fazlasıyla aradı. Ters kanatta Babel de kötü gününde olunca Şenol Güneş’in takımı topu ön tarafta tutmakta zorlandı ve hem Negredo’yu hem de Love’u pozisyona sokamadı. Bu noktada bir parantez de Brezilyalı Vagner Love’a açmak lazım. Oyuna girdikten sonra top almak için neredeyse savunmanın önüne kadar geldi. Başakşehir’in takım savunması ona hiç alan vermedi. Beşiktaş maçın genelini sanki ligde 9-10 puan farkla öndeymiş de puan kaybı kredisi varmış gibi oynadı. 3 puan için ne oyun yeterliydi ne de kazanma arzusu.
Şampiyonluk yolunda kaybedilmiş hiçbir şey yok ancak doğrudan rakip olan Başakşehir’e ikili averajın kaybedilmesi Beşiktaş adına olumsuz oldu. Quaresma oynasa çok daha farklı bir maç izleyebilirdik. Son yarım saati 10 kişi oynayan Başakşehir belki çok iyi bir 90 dakika çıkarmasa da kazanmayı çok istedi ve mücadeleci oyunuyla 3 puanı almayı başardı.

MAÇIN ADAMI: Adebayor