Sümüklü böcek

A -
A +

Sarmaşıkların, ağaçların yaprağına bir böcek musallat olmuş. Numune bir yaprak aldık. Dediler ki, filan marketin bitki bölümünde yardımcı olan bir eleman var.. Ona gösterilirse bir ilaç tavsiye eder. Gittik, gösterdik.. Dedi ki; -Sümüklü böcek olduğu anlaşılıyor. İlaç var ama doğrudan veremiyoruz. Tarım ilçe müdürlüğüne gidip reçete yazdıracaksınız, o reçete ile gelip alacaksınız. Bizim güzel memleket nerelerden nerelere gelmiş de haberimiz yokmuş, zannettim. Artık tarım ilacını bile reçete ile alıyoruz. Memleket her derdini çözmüş, tarım ilacını bile reçeteye bağlayacak hale gelmiş. Oysa reçete hassasiyeti sadece o markete mahsusmuş. Eminönü'ne inince reçete lazım olmuyor. ..... Kamera şakası olduğunu söyleyen çıkmadığına göre haber doğru herhalde. Aile aracını park edip kahvaltı yapmaya girmiş. Çıkışta aracın yanında polisleri görmüşler. Hayırdır faslından sonra anlaşılmış ki, 80 lira borç var, borç için araç bağlanacakmış. Sonunda polis nezaretinde araç bir parka çekilmiş, bağlanmış. Hikayenin sonu nasıl bitmiş bilmiyoruz. İşin aslının ne olduğu da net değil. Ama ben, 80 lira için 880 lira masraf yapılmasına, o ailenin iki gün uğraştırılmasına şaşırmam. Her ay benzeri en az iki hikaye dinliyorum. Aile tatile gidiyor, otele kayıtları verince bir örneği polise ya da jandarmaya gidiyor..Hemen tutup karakola götürüyorlar: -Sen aranıyorsun.. -Neden aranıyorum? -2002'de.... -Ben o pürüzü halletmiştim. Elimde resmi evrak da var. -Bizde öyle görünmüyor. Faks çekeceğiz bekleyeceksin. Gerisi şansa kalmış. 3 saat de olabilir, iki gün de. İki günün sonunda, "tamam serbestsiniz" diyorlar. Özür yok, nasihat var.. Bu kaç senelik dert? Hikayelerini 7 senedir duyuyoruz. Havaalanından geri döndü, ziyarete gitti gözaltına alındı, arandığını tatilde öğrendi.. Niye aranıyormuş.. Aranan unuttuğuna ya da hatırlamadığına göre..yahut problemin kapandığını zannettiğine göre önemsiz bir şey. Bu önemsiz şey için insanlar neden mağdur ediliyor? Değiştirin mevzuatı, mesele tahsilatsa orada tahsil edip bıraksınlar. Rakam küçük olduğuna göre ikaz etsinler..Adam ödedim, diyorsa beyanını esas alsınlar.. Güvenmiyorlarsa hemen oracıkta kayıtlara bakacak bir düzen kursunlar. Bu ülkenin genlerinde zulmetme, eziyet etme hastalığı var. İyilik yapalım derken bile zulmediyorlar. Tarım ilacını reçete ile alacakmışım..Hangi ülkede yaşıyoruz.. Bu en az üç günlük eziyet..O zaman bu reçete hakkını o ilacı satan kurumun istihdam edeceği bir ziraat mühendisine de verin..Mühendisiniz yoksa ilacı satamazsınız deyin. ... YouTube'a erişim yasağı koyan, koyduğu yasağın ne anlama geldiğini bilmeyen bir ülkede bu konularda akıl yürütmek bile lüzumsuz..Ama ne yapacaksınız ekmek parası...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.