Hakim bey saat kaç?

A -
A +

Anlatırlar ki, Demokrat Parti'nin ilk yıllarında, aynı zamanda esnaf olan ocak başkanı dükkânının önünde otururken kasabanın hakimi geçiyormuş oradan.
Kolundaki saate tıklayarak;
- Hakim Bey, yarın seni tam mesai saatinde yerinde görmek istiyoruz, demiş.
Millet adına hesap soruyor. Ona göre devir eski devir değil. 20 yıllık zulümden sonra millet idareye el koymuş, ipleri ele almış.
Bu heyecanın mazisi çok eski.
....
Biz hep içerideki insanlar için bir şeyler anlatıyoruz. İçeriye anlattıklarımız dışarıda ne ifade ediyor?
Mesela "muhtar bile seçilemez dediler, cumhurbaşkanı seçildi" diyoruz. Haklıyız. Bu Amerikalı için ne ifade ediyor?
Alman için ne anlama geliyor?
Irak'takiler için bir anlamı var mı?
Amerikalı, Ferguson'daki olayları bastırırken ulusal muhafızları kullanıyor, şehrin giriş çıkışlarını kapatıyor, yayın yasağı koyuyor, zor kullanıyor.. Biz ne yapıyoruz? Gördün mü Amerikalı diyoruz. Gezi olayları çıktığı zaman atıp tutuyordun. Özgürlükler diyordun, haber alma hakkı diyordun, televizyonların burada fink atıyordu.. Hadi bakalım, bize tavsiye ettiklerini yapsana.. Yapsana.. Hıımm demek ki demekle olmuyormuş. Çifte standartlı sahtekâr.
Diyelim ki haklıyız. Bize ne kazandırıyor. İçerideki bir grubun gazını almak dışında bize faydası ne?
Yarın yine benzer olaylar başımıza gelse onların Ferguson'unu emsal gösterip sizin konuşmaya bile hakkınız yok, dediğimiz zaman işimiz kolaylaşacak mı?
Almanların bizi dinlediği rivayetleri dolaşıyor. Önce kaale almıyoruz. Sonra elçiyi çağırıp iki şey söylüyoruz:
Bu haberler doğru mu?
Doğruysa dinlemeyi derhal durdurun.
Bu ne demek oluyor. İç kamuoyu dışında kimin ne işine yarar?
Aslında kamuoyunu kontrol etmek bir başarıdır. Benim merakım iç kamuoyunu kontrol ederek nereye kadar gidebileceğimiz. Tamamıyla içeriye odaklanmış hâldeyiz.
Mırın kırın edince tam anlaşılmıyor. Bir de şöyle denemek isterim: Bizim derdimiz içeriyle mi dışarıyla mı?
Mesela Bahçeli, 2007 seçimlerinden sonra Gül'ü desteklediği gibi dese ki;
Getirin iki maddelik anayasa değişikliğini.. Şartsız desteklemeye hazırım. Cumhurbaşkanı Devlet Başkanı olsun, Başbakanlık kaldırılsın. Geçici madde ile mevcut cumhurbaşkanı da 5 yıl devlet başkanı olsun. Sonra bir daha seçime girebilsin.
Dediğini de yapsa.. Başkanlık sistemine geçsek. AKP bölünür mü, gelen işleri yürütebilir mi, sıkıntı olur mu derdinden kurtulsak.. Size göre problem biter mi?
Müttefiklerinizle (uluslararası sistemle) ihtilafınız varsa rejiminizin parlamenter sistem veya başkanlık sitemi olması neyi değiştirecek?
SON RADDE
Mahmutbey yolunda bir büyük müteahhit, AVM yapacakmış. Arsa sahiplerinin tamamı ile anlaşmış ortadaki direniyor. Diğerleri yüzde 50'ye razı.. Bu, üç katını istiyor. Müteahhit iki katına razı olmuş. Adam direnince projeyi değiştirip U şeklinde bir bina yapmış.. Gecekonduyu ortada bırakmış. Gidip görebilirsiniz.
Şimdi diğerlerinin yarısına bile razı.. Ama müteahhit almıyor.. Üçte birine verirse alan alır, yeşil alan gibi yapar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.