BU SES KİMİN SESİ

A -
A +

O hangi Amerikalıydı, adam bizim MİT Müsteşarı'nın pozisyonunu anlatırken, Amerikalılara, "Sizin anlayacağınız şekilde söyleyeyim:
Hem CIA Başkanı, hem FBI Başkanı, hem Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Başkanı hem de Başkan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı" demişti.
İlk bakışta övgü mü yergi mi tam anlaşılmıyor ama aşağı doğru bakınca, yani detaylarına inince  bıyık altından güldüğü anlaşılıyor.
Biz CIA ile yatıp kalkıyoruz, Türkiye'de meşhur olanı o.. Ama adamların istihbarat kurumlarına baktığınız zaman ondan fazla. Bizdeki gibi en üstteki adam, onun altı, onun altı şeklinde bir yapılanma da yok. Bu çapraz denetimi getiriyor. Herkesin görev sahası farklı. Aynı zamanda denetlenebilir bir yapı. Denetlemesi gerekenler denetliyor. Merak edenler için bu yapıyı analiz eden güzel akademik çalışmalar var.
Bizde veya bizim gibi ülkelere istihbarat teşkilatlarının en önemli görevi rejimi korumak. Pratikte dışarıda faaliyet gösterme imkânı yok. Varsa da usulen. Zaten sizin hor gördüğünüz bileşik kaplar kanununa göre bizim diğer işlerimiz eh işte öyle böyle ama istihbaratımız bir numara.. Veya dünyada ilk üçe girer veya buralar bizden sorulur deme imkânı da yok.
Temel görevi 80 yıl boyunca rejimi korumak olan bir yapıyı yeni düzene adapte etmek kolay mı?
Eskiden iktidarların en büyük ah vahı istihbarata hükmedememekti. Darbeleri bile başbakanlardan gizlediği söylenirdi. Sanal hiyerarşi şöyleydi:
En üstte rejimin vasisi.. Görünmez bir vasi.. Altında rejime bekçilikle vazifeli olanlar ve onların kurumları (İstihbarat bunlardan biriydi) onun altında meclis, hükümet, bir kısım bürokratlar.
Dışımızdaki şartlar ve dengeler değişince azıcık palazlanır gibi olduk. Bazı imkânlar doğmuş gibi göründü.
Vesayetin görünür yüzü tasfiye edildi. İstihbaratta değişikliklere gidildi. Olup biten her şeyden haberdar olduğumuz zannına kapıldık. Bu zan, çaresizlikten daha tehlikeli, daha riskli ve maliyeti daha yüksek. Teşkilat üzerinden illegal manipülasyon şevki verir. Legal faaliyetlerin (Mavi Marmara gibi) şirazesi kayar.
Yukarıdakilerin samimiyet ve sadakati yeterli değil.
....
Yine bir dönem bu işlere kafa yoranların alternatif istihbarat birimleri kurmak arzusu vardı. Özal'dan itibaren polis istihbarata ayrı bir önem verildi. Önem verme ihtiyacı bize hissettirildi. O işi abartınca, büyüttüğümüz ve sonunun nereye varacağını hesap edemediğimiz bir yapıyı kurgulanmış bir gerekçeyle bize tasfiye ettirdiler.
7 Şubat krizinde hesap hatası yaptırdılar. Hedefin ne olduğunu tam anlayamadık. Kimin ne istediğini ve niye istediğini analiz edemedik. Bugün bakıyorum da belki de krizden sonra bürokrat değişikliğine gidilseydi ondan sonraki birçok krizi yaşamayacaktık.
Hangi etkiye hangi tepkiyi vereceğimiz o kadar belli ki.. Emniyet istihbarattan mağdur olunca dört elle MİT'e sarılıyor, imkânlarının genişletilmesi, mevzuatının değiştirilmesi için uğraşıyoruz. Oradan mağdur olunca nereye sarılacağız? Mesela Ergenekon günlerinde polis istihbarat -ki çoğu dokümanın onların el emeği olmadığı, önlerinde buldukları anlaşıldı- kamuoyunun bir kısmı için vesayeti yıkan ve sarsan kahramanlardı. Birkaç sene sonra, "Aaa, yine yanılmışız" deme ihtimalimiz yok mu? En azından böyle bir endişe ile düşünenimiz var mı?
....
Menzile varmak için gösterilen güzergâhı reddediyoruz. Sonra dolaşa dolana dağdan tepeden aynı yere varıyoruz. Dağları tepeleri aşmakla övünüyor avunuyoruz. Halk Bankasına götüren süreçten Suriye'ye kadar uluslararası sistemle sürtüştüren NATO çizgisinden uzaklaştıran  üstelik bunun bir dirayet olduğunu telkin eden ses hangi kanaldan hangi frekanstan geliyor? Bu ses kimin sesi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.