Hukukun gereği zannedilen şey nasıl ihanet oluyor?

A -
A +

Vatana ihanetin bir tarifi var mı? Kim ne yaparsa vatanına ihanet etmiş olur? Herhalde bu tarif en zor bizim ülkemizde yapılır.
17 Aralık'ta soruşturma dosyasına Halkbank'ın adı da yazılınca ben,"Keşke 50 milyon rüşvet alsaydınız da bu ihaneti yapmasaydınız" demiştim. Bazılarına çok hamasi gelmişti. Sonra o işin aslı anlaşılınca teknik olarak "keşkeli seçeneğin" çok da yanlış olmadığını farkettim.
Biz İran'dan gaz aldık, TL verdik, ihracat yaptık, TL'yi geri aldık, alırken verirken fireden istifade ettik vs..Bugün anlaşılıyor ki, müttefiklerimizle mutabakat böyle değilmiş. Gaz alacağız, karşılığını bloke edeceğiz mutabık kaldıkça aktaracağız. Bloke edilmiş gibi gösterip parayı aktarınca Batılı dostlarımız rahatsız olmuşlar.
Mutabakatın dışına çıkmanın mutabakata rağmen bir işe yeltenmenin teknik adı nedir, bilmiyorum.
Ama yanlış ama doğru bir iş yapılmış. Siyasi irade olarak uluslararası sistemle sürtüşmüşüz. Batılı servisler de içerdeki uzantıları vasıtasıyla bankanın adını gündeme getirerek bu kanalı tıkamışlar. Buradan ne sonuç çıkıyor? Hukuk adına iş yaptıklarını söyleyenler ülke dışındaki bir iradenin arzusunu yerine getirmiş oluyorlar. Bu bilerek olur, bilmeden olur, vatana hizmet ettiğini zannederek olur, paralel bir hiyerarşi ile olur..Olur da olur. Ama ülke dışından bir iradenin parmağı olduğu için teknik olarak ihanet olur. Ulusal iradeyi temsil edenlerin işi bu noktaya vardıran kararı yanlış olsa da ihanet olur. Ülkeyi hepimiz adına temsil etme durumunda olanlara haber verilmesi lazımdı. Hükümete rağmen, parlamentoya rağmen, cumhurbaşkanına rağmen "vatan için" birşeyler yapma iddiası zaten başlı başına garabet. Hiçbir mazereti olamaz. Böyle ulusal bir konuda dönemin cumhurbaşkanını bilgilendirip kenara çekilselerdi ihanet kategorsine giren bu işi yapmamış olurlardı.Yine geriye bakınca ,"Ne yapalım hainler vardı" gerekçesi, devletin istihbarat kurumlarını sorumluluktan kurtarmaz. Dış müdahaleyi önleyememişler. Onlar öngörmüş, muhatapları -kendilerinden çok emin olduğu için- hafife almış da olabilirler. Bu gaflet -veya zaaf- yargıyı bir şebekenin şerrinden kurtarmaya vesile olduğu için sevinmemiz lazım ama bir korkum var: Benzeri bir başka şebekenin diğer bazı kurumlara kurtarıcı kılığında sızma ihtimali var.
....
TIR olayı..Yine müttefiklere rağmen bir tercih sözkonusu. Yanlış da olsa sorgulamıyorum. Ülkemizin kararı olduğunu varsayıyorum. Yine muhtemelen diplomatik nezaket içinde yapmayın etmeyin denilmiştir. Netice alınamayınca bizim yargımız, bizim jandarmamız, bizim polisimiz devreye sokularak teşhir edilmiştir.
Burada da enteresan olanı içerideki bürokratik mekanizmanın paralel yapı üzerinden dışarıdan harekete geçirilebilmesi.
Şöyle bir sonuç çıkar mı: Paralel yapı olmasaydı bu işler başımıza gelmezdi. Bankanın teşhiri, TIR'ların durdurulması..Bugünkü kanaatim böyle bir sonuç çıkmaz. Paralel kadrolar olmasa başka bir kanal kullanılır. Hini hacette kullanılacak alternatif kanalları her zaman vardır. Uluslararası güç oluncaya kadar da olacak.
...
IŞİD operasyonuna aktif olarak katılma kararı bizi birçok konuda "değerli yalnızlık"tan kurtaracak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.