Hayali cihan değer…

A -
A +
Uzun zamandır İsrail'in, Filistin'in çok uluslu şirketlerle gaz arama çalışmalarına kulak tıkadım. O bildik şehir efsanelerindendir, dedim.
O kadar abartılı rakamlar var ki, kendilerine göre uluslararası sularda, bu taraftan bakanlara göre İsrail, Gazze, Lübnan, Suriye ve Kıbrıs arasındaki tartışmalı sularda (Levant sahası diyorlar, Levant deyince daha geniş bir coğrafya anlaşılıyor kastı anlayamadım) 3.5 trilyon metreküp gaz varmış.
Ağırlıklı kısmı bu bölgedeymiş.
Yoksa Filistin 2010'dan önce yaptırdığı sondajlarda 38 milyar metreküplük.. İsrail yine ortaklarıyla yaptığı çalışmalarda Hayfa'nın batısında 280, Leviathan bölgesinde ise 500 milyar metreküplük rezerv bulmuş. İlkinde üretim 1.5 senedir devam ediyormuş. İkincisinde (Leviathan) 2017'de başlayacakmış. Üretim başladığında İsrail ihracatçı olacakmış.
Bu söylediklerim konu başlığı bile değil. Bilmiyorum yüce devletimizin bu konularda çalışmaları var mı? Hem bu konuda çalışma ne demek? Ön almak ne demek? Öngörmek ne demek?
Akıl almaz rakamlardan söz ediliyor. İhtilaflı denilen sulardaki rezerve erişilebilse Rusya ve İran'ın toplam gaz rezervinin kaç katına erişilmiş olunuyor. Yine bu gazın altında petrol de olduğu söyleniyor. Hadi petrolün, olsa da 30-40 sene sonra kullanımına son verilme ihtimali var ama gaz öyle değil. Böyle bir bölgeyi kim kime bırakır. Biz Kobani, Arap baharı, Gazzeli'nin kışı, dirayetimiz sirayetimiz derken belki de adamlar önümüzdeki on yılları inşa ediyor.
Geçen gün Rum kesiminin sondaj çalışmalarına itirazımızla ilgili bir not okumuştum. Umarım yanlış ve abartılıdır ama doğru olsa da ben şaşırmam. Çünkü alışık olduğumuz reflekslerimizden birine benziyor. Biz müdahil olmak isteyince adamlar "hangi sıfatla müdahilsiniz?" diye soruyorlar. Biz de, "Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın bize tanıdığı hakla" diyoruz.
Onlar da gülüyor.
-Siz, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nı artık tanımadığınızı söylemiştiniz. 74 sonrası fiili durum esastır, demiştiniz, diyorlar.
Bu, basit şekli.. Bir sürü detayı ve çıkış kapısı arayışları var.
Biz kamuoyu olarak Leviathan bölgesindeki çalışmaları ve rezervi her şeyiyle bilmek durumunda değiliz. Ama bizde de gâvurlardaki gibi bu konulara bakan, araştıran, anlayacağımız dile çeviren enstitüler, birimler, araştırma merkezleri olsa bize lazım olan kısmını bizimle paylaşsa kamuoyu heyecanlanır. Belki olaylara biraz daha farklı bakan olur. Mesela ben bu bilgiden haberdar biri olsaydım Mursi'ye takılıp kalmazdım. İşime bakardım. Sisi'ye takılıp kalmazdım. Kobani konusunda daha esnek olurdum. Mavi Marmara ve Davos konusuna girmezdim. Almanlar PKK'ya silah verecekmiş, utanmaz müttefik demezdim. Önce ben müttefik olur, onları müttefiklerime yardım edenler olarak görürdüm. Kürtlerin bağımsızlık peşinde oldukları endişesine kapılmazdım. vs. vs.. Kıt aklımla, sığ satır başlarına bakarak bunları söylüyorum. Argo tabirle malın büyüğü bu tarafta gibi görünüyor. Bu gazın, taşınacak güzergâhın ve kimin kontrolünde olacağının kararı verilmeden bu kavgalar bitmez. Eğer doğruysa enerji havzaları değişmiş oluyor. Filistinlilerin bu kadar yıl sonra refaha erişme imkânı doğuyor. Mısır alacağı paya göre sefaletten kurtuluyor. Lübnan eskisi gibi iç huzura kavuşuyor. Kıbrıs'ta 40 yıllık ihtilaf bitiyor.
Google üzerinden Türkçe metinleri taradığınız zaman bu konuda bu yazı gibi derme çatma üç beş haber bulabiliyorsunuz. Kafa yoran olmamış. İngilizce aradığınız zaman binlerce haber, yorum, analiz var.
Canımız sağolsun.
17.10.2014

Ahmet Sağırlı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.