DENEY MAYMUNLARI

A -
A +
70'li yıllarda lisede okutulan psikoloji kitabında bir deneyden söz ediliyordu.Prof. Sabri Özbaydar'ın kitabıydı.Özbaydar sonraki yıllarda fen fakültesinde dersimize gelmişti.Deney şöyleydi:İki maymunu elektrik verilebilen iki sandalyeye oturtmuşlar.Sandalyelerden birinde fonksiyonel bir şalter var; diğerindeki göstermelik.Deneyi yapanlar elektriği verdikten sonra maymunlara kolu (şalteri) çekip elektriği kesmeyi öğretiyorlar.Fakat birincisi elektriği kesebiliyor, ikincisi kesemiyor.Bu deneyi bir ay boyunca tekrarlıyorlar.İlerleyen günlerde birincisi işin kolayını buluyor, eli şalterde bekliyor.. Elektrik gelince kolu itekliyor.. İkincisi tedirgin.. Şalterin işe yaramadığını fark ediyor.. Kolla oynamayı bırakıyor.Tedirginlik sebebi malum.. Elektriğin ne zaman verileceğini bilmiyor.. Kurtulmak için ne yapacağını bilmiyor.Sadece bekliyor.Bir ayın sonunda bu deneyin maymunlara etkisinin ne olduğunu anlamak için ikisini de çok detaylı muayeneden geçiriyorlar.Sonuç şöyle:Birinci maymunun durumunda hiçbir değişiklik yok.. İkinci maymun ülser olmuş. Huyu suyu da değişmiş.
YÜK KİMİN OMUZUNDA
Eskiden Sovyetler Birliği'nde Politbüro üyeleri hamamda satranç oynarmış.Ama nasıl oynarlarmış.. Ensesi kalın üyeler göbek taşında yatarken oynadıkları oyunun görüntüsü duvara yansıtılır, her üye yanındaki uşağa, "filan numaralı taşı falan numaraya kaydır" dermiş..Taşlar da bir adamın zor kaldıracağı büyüklükte olurmuş.Uşak, ufurdaya pufurdaya taşı bir taraftan öbür tarafa kaydırır, Politbüro üyesi hem duvardaki görüntüye bakarak düşünür hem de göbeğini sıvazlarmış.Taşı o taraftan bu tarafa -ve aldığı komuta göre- kaydıran uşaklar işin büyük bir kısmını kendilerinin hallettiğini zannedermiş.Bizde de ülke için çalışmak  deyince çoğu insan Politbüro üyelerinin uşakları gibi taşları bir o tarafa bir bu tarafa taşımayı marifet zannediyor.Karşı koymayı da, "taşı bir taraftan öbür tarafa götürmemek için" ayak sürümek zannediyor.Oysa marifet taşı taşıyanda değil, nereye taşınacağını söyleyende.. Hızlı taşımak, sarsmadan taşımak, gürültüsüz taşımak, teferruat.Yüzbinlerce taş taşıyacak adamınız olacağına bir tane nereye taşınacağını bilen adamınız olsa yeter.O bir, binleri bulur ve doyurur.
EN GÜÇLÜ ADAM
İhtilal dönemlerini anlatan hatıralarda bazı insanlar için şöyle ifadeler kullanılır:Dönemin en güçlü adamı.. En güçlü denilenin hiyerarşideki sıralamasına bakarsanız, zurnanın sondan bir önceki deliğine denk gelir.Bu güç nasıl elde edilir?"Çok iyi bir ikinci adam" tabiri vardır, bu ondan biraz farklı galiba. Çok iyi ikinciler hep birinci adamlar adına iş bitirir, sıralamada çok gerilerde kalsa da sonradan en güçlü olduğu fark edilenler en öndekini kontrol eder.Bu sıfat, birçok yerde kullanılır. Beyaz Saray'ın en güçlü adamı gibi.. Filan sendikanın en güçlü adamı gibi.. Partinin en güçlü adamı gibi.. İşin enteresan tarafı en güçlüler sıralamanın en başına geçirilince hiçbir işe yaramazlar. Yalnız kalınca da...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.