Ferrari ile dolaşan veledi koruyan ekonomi

A -
A +
Türkiye'de hayat neden pahalı ve neden emtia ve hizmetler maliyetinin çok üstünde tüketilmektedir? (Petrol, gıda mad.. vs.) Diğer bir ifade ile  hayat neden dışarıdan pahalı ve ücretler dışarıdan çok daha düşük?Bunun temel sebebi vergi gelirleri içinde doğrudan ve dolaylı vergi oranları arasındaki anormalliktir. Hazineye giren her yüz liranın 70 lirası dolaylı vergilerden geliyor. Doğrudan vergilerin oranı yüzde 30..Bu siyasi bir tercih mi çaresizlik mi? Devlet istese bu oranı ters çevirebilir mi?Devlet  gelir vergisi kalemlerini de ihtiva eden "doğrudan vergileri" takip etmiyor. Bunun yerine dolaylı vergileri geniş halk tabanına şiddetle dayatıyor. (En pahalı et, benzin, elektrik ve farzı muhal bu kalemlerle fazladan maliyetlenen sair hizmet ve mallar)Devlet muhtelif kanunları zaten çıkarmış. Transfer fiyatlandırması da dahil olmak üzere "yurt dışı kazançlar grup başkanlıkları" da ihdas etmiş fakat prensip olarak işletmiyor.Bu durumda;1- İçeride 2-3 milyar dolar KDV-ÖTV vs. dolaylı vergi kovalayan devlet, üst sermaye grupları tarafından ülkeden çıkarılıp kredi gibi sokulup tekrar geri gönderilen 150-200 milyar doları görmezden geliyor. (ABD ve Almanya bu tip paraların izini İsviçre'yi sıkıştırarak sürdü)2- İçeride gelir-rant türü önemli kazançlar vergilendirilmiyor. Adam oğluna Ferrari alıyor ÖTV-KDV ödüyor ve pahalı benzinle çalıştırıyor ama o arabayı aldığı yüksek kârlı faaliyeti yanına kâr kalıyor. Şirketlerin envanterinde faaliyetle alakalı olmayan binlerce lüks araç, aşırı lüks harcamalar ve akraba bakımı gider oluşturuyor. Kimse bunu sorgulamıyor. Büyük miktarda nakit, patron tarafından çekilip özel maksatlarla kullanılıyor (kasalar 3-4 yılda bir % 3 gibi rakamlarla -torba yasalar, aflar- sıfırlanıyor). Halbuki bu işleri önleyecek bir torba dolusu kanun var ama devletin dolaylı vergi tercihinden dolayı iş görmüyor.Devletin bu tercihinden dolayı, vergi mükellefleri "takip database"leri doğrudan vergi kalemlerini tahsil edecek bilgileri üretmiyor ama KDV vs. gibi dolaylı vergi kalemlerini yoğun olarak izliyor. Özellikle sabit gelir grubu ve esnaf baskı altına alınmış oluyor.Bu tercih, ekonomide büyük bir kara delik oluşturduğu gibi bunun takibini imkânsız hâle getiriyor. Bu karanlıkta siyaset-iş alemi-bürokrasi çarkları kolaylıkla kuruluyor ve milyarlarca dolarlık hacimlerle işletilebiliyor.Bu kara deliğin etrafında organize mali suçlar oluşuyor. Halbuki, işletmelere dayalı veri tabanı yerine şahsi gelire dayalı veri tabanı üretilse şahıs bazında gelir-gider mukayesesi imkânı doğar, ekranı açınca o veledin Ferrari'ye ödediği paranın nereden geldiği görülür, doğrudan/dolaylı vergi oranları ters döner, hayat ucuzlar.Ekonomiden yürütülen paranın halk tarafından pahalı akaryakıt ile finanse edilmesine ihtiyaç kalmaz.Nüfusun yüzde 80'i ekonominin yüzde 20'sine sıkışıp kalmış. Şahsi gelire dayalı veri tabanı üretmek demek, nereden buldun sorusunu sormaya niyet etmek demektir. Bu soru nüfusun yüzde 80'ini büyük ölçüde mağduriyetten kurtarır, hatta Amerika örneğinde olduğu gibi en alttakiler yıl sonunda vergi iade çeki bile alır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.