DÖRT SAVCI

A -
A +
Yargının bağımsızlığı deyince içinde savcılar da oluyor mu?Seçimlerden sonra yenilenen HSYK'nın ilgili dairesi, dört savcıyı soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırdı. Eğer biz bu işleme tarafgir diyorsak bir önceki kurulun işlem yapmamak için direnmesi ne oluyor? O da öbür taraf mı oluyor?Soruşturma sonunda bir karar verilecek. Bu meslekten men de olabilir başka bir karar da. Bu kararla mağdur edildiğini düşünenlerin müracaat edecekleri kapılar yok mu?İtiraz eder, dava açar, tazminat davası açar, yollar tükendikten sonra AYM'ye gider, olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gider.. Bütün vatandaşlar böyle yapıyor. En azından hepsine, "Bu yollar açık, git hakkını ara" deniyor. Bu hukuk insanları da aynı yollardan geçerek hak arayabilir. Yollar çok dolambaçlı ise bunu daha önceden fark etmiş hiç olmazsa mesleki çevrelerde seslendirmiş ve kamuoyu ile paylaşmış olmaları lazımdı.Nedense ben yargı bağımsızlığı deyince içinde savcılara yer bulamıyorum. Savcı nihayetinde kamunun avukatıdır. Ancak rahat çalışma ortamı talep edebilir. O ortam yoksa, bozulmuşsa, bu şartlarda iş yapılmaz.. Elveda der ve gider. Memleketi herkesten biraz daha fazla dertlenmeleri bana çok samimi gelmiyor. Ama derlerse ki, biz de insanız. Hayal kırklıklarımız oldu. Bir dönem geldi baktığımız davalar ve konjonktür gereği pohpohlandık, el üstünde tutulduk. Hep öyle devam edecek zannettik.. Devran döndü.. İnsan olarak bu sarsıntıları kaldıramıyoruz.. Böyle bir gerekçeye saygı duyarım. Yanlış doğru demeden saygı duyarım. Bunun dışındaki gerekçeler benim için inandırıcı değil. Bir ekiple yola çıkarsın, hesap kitap yaparsın, yapılan hesaplar tutmaz.. Hezimeti kabullenemezsin. Bu da insanlık halidir ama yansıması böyle olmamalıydı. Yıl boyunca atılan tweetler kin ve nefret var. Husumet var. İsim ve meslek hanesini kapatıp bu metinlerden nasıl bir ruh hâli çıkıyor sorusuna uzman yardımıyla cevap ararsanız birilerine veya kendine zarar verebilir sonucu çıkar....Benim kişisel tecrübem şunu söylüyor: Böyle günlerde genel geçer gerekçeler ve sloganlar gürültü kirliliği dışında bir şey getirmiyor.Adaletmiş de hukukmuş da, yargının bağımsızlığı zedelenmişmiş de.. Üç sene önce seslendirilseydi ne kadar manidar olurdu. Senin hukukun benim hukukum külfetinden kurtulurduk.Bu sakla samanı işi değil ki bir kenara azıcık hukuk ve adalet koyalım günü gelince lazım olur hesabı yapalım.. Komşudan istenecek bir şey de değil. Varsa biraz hukuk ve adalet ver, diyemeyiz.İş olacağına varacak. Türkiye benzeri dönemleri çok yaşadı. İsimler ve kahramanlar farklıydı ama hep kutsanan bir şeyler vardı. Eninde sonunda bir vesile ile rahatlama olacaktır. Bugünlere daha sağlıklı bakma imkânı doğacaktır.Kamu vicdanı da boş durmuyor.İşin garibi hırsızlıkla itham edilenlere edenlerden daha çok sempati duyuluyor. Acaba neden sorusuna hiç kafa yoranınız oldu mu?Kafa yoran olsaydı daha farklı muhalefet anlayışı olurdu. Ama muhalefetin asıl görevi muhalefet adı altında destek olmaksa onu bilemem. MHP sadece Kürt konusuna takılır kalır, cemaat yolsuzlukla yatar kalkar.. CHP'ye de yapacak iş kalmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.