MOBİUS ŞERİDİNDE KOŞMAK

Ben meşruti monarşiye sempati ile bakan bir adamım. Bunu senelerdir çeşitli vesilelerle hatırlatmışımdır. Bu yaşa geldim demokrasi denilen şeyin ne olduğunu bir türlü kavrayamadım.

Hadi cumhuriyeti az buçuk anlıyorum. Kralları devirdikten sonra, "O gitti yerine ben geldim, biz devraldık" demek ayıp olacağı için bir kılıf uydurulmuş halkın rejimi, halkın idaresi vs. denmiş. Denmiş de ne olmuş, kimin yarasına merhem olmuş yıllarca üzerinde düşünmek bile ayıp sayılmış.

Batılılar gibi iç harplerde yakarsın, yıkarsın, kırarsın, dökersin.. Herkesin takatinin tükendiği noktada yeter artık bir orta yol bulup kurallar koyalım dersin, akit yaparsın, birlikte yaşama iradeni beyan edersin cumhuriyetin ve üstüne giydirilen  demokrasinin biraz anlamı olur. En azından emek mahsulü sayılır. Bizim gibi ülkelerde bu iş nasıl olur, olmuş? Gelen rejimde kimsenin bir dahli yok.. Biri yıkmış, öbürü oturmuş.. Gerisi yalan dolan.. Her yalana bir gerekçe bulunmuş.. Tamam, Türkiye'nin jeopolitiği izin vermez ama kenarda köşede kalan ülkeler için benim önerim demokrasicilik oynamak yerine adil bir diktatörlüktür. Diktatörlük çok yerde var da adilini bulmak zor.

Adil diktatörlüklerde fire çok az olur. Enerji ziyan edilmez. Her işe kestirme yoldan varılır.

Misal: Bir yolsuzluk mu söz konusu oldu.. Diktatöre sorulur: Efendim ne yapalım?

Götürün asın der.. Veya affettim der.. Veya onları bana gönderin, der. Onlar da elleri ayakları titreyerek, (giriş çıkışta altını ıslatan bile olur) gider.. Ya oh diyerek çıkar gözden kaybolurlar. Ya da gülümseyerek çıkarlar. Geniş halk kitleleri için hangisi daha az maliyetli.. Kestirmeden gitmek mi, demokrasicilik oynayarak aylarca yol yürüdükten sonra aynı yere tıknefes gelmek mi?

Diktatörlüklerde idrar yarışı da olmaz. Her şeyin tek satırlık açıklaması vardır.

Karar verildi, uygun görüldü, emredildi, imha edildi, affedildi, tayin edildi, tasfiye edildi, ihsan edildi vs.

Demokrasicilik oynuyorsanız halk dekoruna ihtiyaç var.. Halk seçmiş gibi, karar vermiş gibi, onaylamış gibi, yargılamış gibi, denetlemiş gibi.. Çoğu da mış gibi olur.. Hem herkese eziyettir hem de yüksek maliyet.. "Mış gibi yapma"nın büyük bir maliyeti var.

...

Tabii bütün bu fanteziler kenarda köşede kalmış, etliye sütlüye karışmayan ve karışılmayan ülkeler için geçerli. Kavşaktaki bir ülkede böyle absürd fantezilere yer yoktur. Müdahil olanı çoktur. Mobius şeridinde yol almak gibidir. Bilmem ne kadar yol katettim zannedersiniz, dönüp dolaşıp aynı noktaya gelirsiniz.

(Mobius şeridinin sanal ortamda çizimleri var..)