"Ey Merkez Bankası"na bir aday önerim var

Merkez Bankası Başkanı'nı yakından tanımak isterdim. İşini çok ciddiye alan birine benziyor. O makamlar gırgır şamataya çok müsait değil mi? Bilmediğim için soruyorum: Değil mi?

Bir basın toplantısı yapsa;

"Sizi mutlu edecek derecede faiz indirimi yapmayı beceremiyorum. Müsaadenizle gidiyorum" dese..

Yok yok demeden önce böyle düşünüyorum ve açıklayacağım dese; "Yolun açık olsun" derler mi?

Derlerse benim adayım hazır: Yiğit Bulut'u oturtun oraya.. Onda faizleri düşürecek değil, sıfırlayacak göz var. Sıfırlar atar. Eski başkan da oturur bu genç yaşında hatıralarını yazar. Önümüzdeki yılların en ilgi çekici kitaplarından biri olacağını düşünüyorum. İyi para da kazanır. Gerçi eski başkanların kendi yardım sandıklarından aldıkları para hiç fena değil ama teliften gelen paranın tadı bir başka olur.

Önce Merkez Bankasına sataşmalar bana şaka gibi geliyordu, medya üzerinden latife kabilinden atışmalar.. Dokundurmalar. Sonra yok yahu, ciddi diye düşündüm. Sonra ciddi olamaz, dedim. Hasılı işin içinden çıkamadım.

Şakaysa benim önerim bu şakanın yanında sırıtmaz.

Ciddi ise benim önerimi de ciddi sayabilirsiniz.

...

2001 krizinden sonra Derviş'in telkini ile birkaç tane kurum özel şartlarla donatıldı, özerk gibi oldular. Mesela SPK Başkanı da diğer yöneticiler gibi seni aldım, yerine filanı atadım denilebilecek biri değildi ama ilgili bakan mecliste el çabukluğu ile (bir önerge ile) başkanı ekibiyle kenara koydu. Yani istenilince yolları çok. Kaldı ki dolambaçlı yollara ihtiyaç yok. Mevcut Başkana usulüne uygun şekilde lütfen istifa eder misiniz, denilse, hayır mı diyecek.

...

Cumhurbaşkanı bir bakanı azledebiliyor, Merkez Bankası Başkanı'nı neden azledemesin? İhtiyaç ise, ilgili kanuna bir madde ilave ederek dersiniz ki: "Cumhurbaşkanı Başbakan'ın önerisi ile şu şu kurum başkanlarını azledebilir. Veya doğrudan edebilir."

Tek satırlık madde.

Uygulamanın nasıl olacağı sizin nezaketinize kalmıştır. İster azledileceksin, istifa et konu kapansın dersiniz ister hiç haber vermeden yaparsınız.

....

Kamuoyunun bir kısmı şöyle düşünüyor: Bu kurumlar özerk olduğu için hükümet çaresiz. Faizi indir diyorlar direniyor, indirmiyor. Direnmese ne güzel şeyler olacak.

Bugünün şartlarında çaresizlik kısmına katılmak imkânsız. İstenirse pazartesinden çarşambaya iki günlük iştir. İlgili kanuna iki satırlık ilaveden ibarettir. Yapın ilaveyi, tayin edin adamınızı faizleri istediğiniz kadar düşürsün. Nasıl olsa sorumluluk siyasi iradenin. Teknik olarak dert edecek bir şey yok.

Yiğit abim de teorilerini pratiğe dökme imkânı bulur.

Alman ahçıyı, Türk mutfağını öğrenmesi için büyük bir otelin baş ahçısının yanına vermişler.

Türk ahçı, Alman'a yapacağı yemekleri anlatırken;

-Bir tutam şundan, bir tutam bundan, diye söze başlayınca Alman'ın kafası karışmış.

-Ölçüsü yok mu bunun? demiş.

Bu sefer Türk şaşırmış:

-Biz ne anlatıyoruz burada?