TÜNEL HİZMETE GİRİNCE

Beş sene önce, Ergenekon furyası başladığı zaman, "Tünel hizmete girince" başlığı altında söylediklerime ilave edeceğim şeyler var.
Önce tünel hikâyesini hatırlayın, ilavesi çok kısa olacak:
"Bolu Dağı Tüneli ne zaman hizmete girdi?
Yıllarca otobanı kullanan insanlar dağın eteğine geldiğinde otobandan çıkıp çift yönlü eski yolu tırmanıyordu.. Eğer dönüyorsa kamyonların arasından dur kalk iniyordu. Tünel açılmadan önce o güzergâhta dinlenme tesisleri, meşhur olmuş lokantalar vardı.
Tünel hizmete girince o güzergâhtaki tesisler devre dışı kaldı.
Aslında tünel delinmeye başladığı yıldan itibaren o tesislerin devre dışı kalacağı biliniyordu.
Ama o tünel, o tesisler devre dışı kalsın diye açılmadı.
Ülkeler de dünyanın gidişatına ve bölgenin şartlarına bağlı olarak yeni bir yola girdiklerinde eski güzergâhın önemli adamları veya kurumları önemsiz olur. Eski politika ile özdeşleşenler tasfiye olur, yenileri gelir.
Türkiye epey zaman önce yeni bir yola girdi, bu yolun güzergâhı eskisinden epey farklı.
Eski yol üzerindeki tesisler, eski yoldaki önemli adamlar önemini kaybedecek.
Yolun geçeceği güzergâhı yıllar öncesinden öngörenler tasfiyeden kurtuldu.
Öngörmediği hâlde arazisi yeni güzergâhta olanlar avantajlı hâle geldi.
Eskilerin eski âdetlerinde, alışkanlıklarında ısrar etmesi, tünel hizmete girmeden önce eski yol üzerinde işletmecilik yapanların o işi orada yapmaya devam etmek istemelerine benzer.
Onlar dükkânını kapatmasa bile yol değişince kapılarını çalan kalmayacak.
İyi adam olsalar da kalmayacak.
Kötü adam olsalar da kalmayacak.
Onun için bugünlerde şu veya bu sebeble tasfiye edilen insanlara bakıp şu hatayı yapmasalardı yerlerinde kalırlardı gibi değerlendirmeler çok sağlıklı görünmüyor.
Kurumlar için de gidişatın hangi tarafa doğru olduğunu öngörmek marifettir.
....
Başka ülkelerde silahlı kuvvetler politika üretmez. Üretilen politikaya uygun iş yapar.
Düşman tarifi yapmaz, gösterilen düşmana odaklanır.
Yanlıştır ama politika üreten bir ordunun gelecekle ilgili  öngörülerinin nispeten daha iyi olması lazım.
Mesela bugünleri taaa 90'lı yıllarda öngörüp hazırlık yapmaları lazımdı. Kurumun yeni şartlara göre dönüşümünü, değişimini hızlandırmaları lazımdı.
Tünel hizmete girince eski tesislerin boşta kalacağını, yeni güzergâhta yeni tesisler açılacağını anlamaları lazımdı.
Hâlâ bu işi anlayabildiklerine dair ipuçları görünmüyor.
Olup biteni düşmanlıkla, husumetle, iyi ve kötü adamlarla, gafletle, dalaletle açıklıyorlar.
Uzman çavuşun evine, anketör kılığında sivil jandarma gönderip, 'gidin bakın bu bayanın başı kapalı mı' sorusuna cevap arayan anlayışın anlayabileceği işler değil."
Türkiye'nin, 2012'den sonra sıradan vatandaşlar olarak henüz anlayamadığımız bir sebeble rotasında zikzaklar oldu. Ben bu zikzakların bile faydalı olduğuna inanmaya başladım. Cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönme ihtimali ortadan kalktı. Bütün kurumları zihniyetleri ile birlikte alabora oldu. 90 yılın alışkanlıklarını ortalığı yakıp yıkmadan ortadan kaldırmak mümkün değildi. Yapım ekibi aynı zamanda yıkım ekibi gibi çalıştı. Belki ara sarsıntılı dönem yıkım ve hafriyattan sonra imar inşa işinde ön almak isteyenlerin müdahalelerinden kaynaklanmıştır. Ama toparlanma emareleri var.
Türkiye tekrar rota ayarı yapacak. Bu ayardan sonra bu ara dönemde müttefik rolünü üstlenen tetikçiler geçici kahramanlar.. tasfiye olacak.
Mesela merkez medya anlayışı tekrar rağbet görecek. Abartılı Batı ve Yahudi düşmanlığına ihtiyaç kalmayacak. Medyanın tetikçi ve radikal kanadı tasfiye olacak. Cemaat medyası devre dışı kalacak.. Belki cemaat bülteni olarak bir müddet daha yoluna devam eder. Cemaat devlet işlerinden elini eteğini çekecek ve kamuoyuna deklare edecek. Devlet işlerinden çekilince geriye ne kalır ve ne kadarı kalır bilemem.