Balyozun sapı kimin elinde kaldı

A -
A +

İşler karışık olunca haberleri de karışık oluyor. Şu işi bize net olarak anlatabilecek bir adam yok mu?

Balyoz davasına konu olan adamlar darbeye teşebbüs etmiş mi etmemiş mi? Medyada yandaşıyla muhalifiyle ne kadar site, basılı gazete varsa baştan aşağıya okuyun bu sorunun net bir cevabını bulamazsınız.

Yalan olan ne, ben işin içinden çıkamadım. Teşebbüs var ama sorgulama ve yargılama esnasında davalıları zaman içinde haklı çıkaracak, mağdur gösterecek düzenek mi kurulmuş? Çakma evraklar mı servis edilmiş? Deliller sağlammış da yargılama esnasında usul hataları mı yapılmış?
...
Mahkeme kararından sonra ne güzel başlıklar atmıştık: Darbeye balyoz. Bu hesaba göre bugünlerin başlığı ne olmalı?
Açıkçası o tarihlerde Ergenekon davasının bir yol bulunup tahliye ile sonuçlanmasını bekliyordum. Meclis kararı, af vs... Fakat Balyozun o davadan farklı olduğunu düşünüyordum. Bavul dolusu evrak... Ses kayıtları, CD'ler vs. Gerçi o günlerde bu işlerden anlayan kıdemli biri şöyle demişti:
Bavulla gelen veya bir sabah kapınızın önünde kapalı zarf içinde bulduğunuz delillere fazla itibar etmeyin. Aynı adamlar daha sonra aynı yolla sizin aleyhinize delil de gönderebilirler. Bu amcamızın işaret ettiği yere mi gelmiş olduk.
Yoksa yarım ağızla, üstü örtülü şekilde şöyle bir şey mi diyoruz:
 "Evet dünün şartları öyle gerektiriyordu teşebbüs de vardı. Topladık, yargılanmalarını sağladık ama sonra şartlar değişti. Zaten şu kadar ay önce hepsi tahliye edildi. Şimdi bir vesile bulup bu defteri de kapatmak istiyoruz."
Ben bavulcunun mağdur olduğunu düşünenlerden değilim. Bu davanın başında, sonunda, ortasında servis edilen evrakların taşınmasına aracılık etmek, aracının adıyla neşretmek gazetecilik faaliyeti değildi. Bu işler hep yapıldı ama fütursuzluğun zirvesine son beş yılda çıkıldı. O günün şartlarında kuryelik yaparak kazandığınız şöhrete, itibar gibi görünen ilgiye itirazınız yoksa aynı yolla gitmesine de olamaz.
Artık tutarlılık aranacak hal kalmadı. Haklı haksız aşamasını geçmiş işler. Dün yanlış yapılmıştı bugün düzeltiyoruz diyen, düşünen varsa bizi teselli ettiğini zannetmesin. Bu hızla ve hesapla üç beş sene sonra, "aaa, yine yanlış yapılmış, yine yanlış yapmışız"  deme ihtimalimiz var. O saatten sonra böyle toplu davalara herkes eğlencelik gözüyle bakar.
Bunlar siyasi dava. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar toplu yargılamalarda hayırla yadedilen, kamu vicdanıyla örtüşen  dava yoktur.
12 Mart'tan öncesine, 960 darbesine... Ondan öncesine kadar ne kadar benzeri dava görülmüşse hepsi mağdur üretmiş. Haketmişlerdi cezaları verildi denilen bir dava var mı?
Bu davaların 15-20 sene sonra nasıl hatırlanacağına dair bir tahmininiz var mı?
...
12 Eylül'ün paşaları yargılanacak diye millet düğün bayram etmişti. Tele-konferans usuluyle yargıladığımız yargılamanın sonucu ne oldu?
Cemaatin bürokrasideki devlet hiyerarşisine tabi olmayan uzantısının mahkeme kararlarıyla tasfiyesi nasıl olacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.