Vesayet abla oyunu kime verecek?

A -
A +

Neyzen Tevfik'in, /İnsanoğlu tuhaftır/Her lafı kaldırmaz/la başlayan bir dörtlüğü var.. Onun mu ona mı maledilmiş bilmiyorum..
Benim çocukluğumda en çok kullanılan sloganlardan biri de "Bağımsız Türkiye" idi.
Uydurulan kahramanlık hikâyelerinin yarısı bağımsızlık üzerineydi.
"Türk yorulmaz, acıkmaz, susamaz, uyumaz, cephane bulamazsa balta-kazmayla düşmanı kovalar, denize döker sonra da bağımsız ülkesinde hür olarak yaşar" hikâyelerinin anlatıldığı yıllardı.
Ben şahsen bağımsızlığın ne olduğunu anlayamazdım.
Şöyle zannederdim: Ülkende gâvur dolaşıyorsa bağımsızlık elden gitmiş, demektir. Düşmanı gördü mü kovalayıp denize dökeceksin.
Peki düşman kimdi?
Bilinmezdi.
Bugün düşman kim, bileniniz var mı?
Hani iç düşman dış düşman tasnifi vardı ya.. O tasnifteki dış düşmanı soruyorum..
Kimi kovalayıp denize dökeceksiniz..
ODTÜ'lü çocuklar 2000'li yılların başında, "Biz üniversitemizde emperyalist ülkenin hamburgercisini istemiyoruz" diyerek taşlamışlardı. Sonra o lokanta kapandı. O zaman bu çocukların nasıl böyle formatlanabildiklerine çok hayret etmiştim. Apple kullan, Microsoft ürünlerini kullan, bugün için facebook kullan, twitter kullan... hamburgerciyi taşla.. bağımsızlık mücadelesi ver.. Bu kadar zavallı nasıl olunur..
Neyzen Tevfik misali... Bağımsızlıktan vazgeçelim, hadi bir yere bağlanalım, desen linç ederler adamı.. Bağlanalım demek yerine köle gibi bağlasan mayışırlar.. Sesleri bile çıkmaz.
2011 seçimlerinden önce, evin hanımı hizmetçisine neden o partiye (AKP) oy veriyorsun, diye sormuştu ya.. Hizmetçi Vesayet abla da, "İstikrar için Hanımım" demişti.
(Vesayet ablayı bulup sormak lazım, bu sene oyunu kime verecekmiş. Bu sene tercih gerekçesi neymiş. 'Faiz lobisinden intikam almak için Hanımım' derse şaşırmam.)
Taşra kırması Hanımefendi de, "İstikrar senin neyine Vesayet?" demişti.. Çok dallanıp budaklanan bir konu olduğu için video kayıtları yüzlerce sitede var.. Ben de hizmetçi Vesayet ablama değil de öbürlerine soruyorum: Bağımsızlık sizin neyinize.. Hem ne olduğunu bilmezsiniz hem de niye istediğinizi.. Niye dilinize doladıklarını da..
...
Türk demişken araya bir not daha sıkıştırmam lazım: 1967 yılında, Batı Trakya'dan Türkiye'ye, akrabalarının yanına gelen teyze, Sirkeci Tren İstasyonu'nda inince şaşırmış.. "Selami, İstanbul'da hiç Türk kalmadı mı" demiş..
Rumeli'deki eski nesil, Türk'ü hâlâ Müslüman anlamında kullanıyor. Müslüman=Türk veya Türk=Müslüman.. Osmanlıdan sonra o denklem bozuldu. O teyze hayatta olsaydı, Türk'ü dilime doladığımı görünce beni kürek sapı ile kovalardı..
Bu nottan sonra kaldığım yerden devam ediyorum:
Peki düşman kim, demiştim.
İkinci sorum: Bağımsızlık ne işe yarar?
Bir millet neden bağımsız olmak ister?
Bilmiyorum ama herhalde iyi bir şeydir, diyecek hâlimiz yok.
Bir gün bir soran çıkar.. Siz cevabınızı hazırlayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.