Olursa "ilk" olacak!

Sistem değişikliği mutabakatla olur. Peki kimlerin mutabakatıyla olur? Kâğıt üzerinde şöyle görünüyor: Önce anayasanın değişmesi lazım, yolu belli. Ya Mecliste 330'la kabul edilip referanduma gidilecek ya da hazırlanan anayasa taslağı Mecliste 367'nin üzerinde bir oyla kabul edilip doğrudan yürürlüğe sokulacak. Çok kolay gibi görünüyor. Tek eksik sayıymış gibi.

Bu sayıların bulunduğunu varsayalım, taslak da hazır diyelim..

Haziranda beklenen sayıya erişilirse, bu kimlerin mutabakatıyla sistemi değiştirme teşebbüsü olur? Anayasayı değiştirecek sayı bulunduğuna göre milletin ekseriyetinin rızası/onayı ile diyeceksiniz.

Peki bana milletin ekseriyetinin oyu ile, rızası ile yapılmış bir tek anayasa gösterebilir misiniz?

İki değil, bir örnek istiyorum. Olağanüstü bir dönem yaşanmadan, millet seçim yapmış, yapmış, bir daha yapmış ve dördüncüde "Hadi şu anayasamızı değiştirelim" demiş ve değiştirmiş. Örneği yok.. İç harp, savaş, Arap baharı-kışı, işgal, darbe vs.den sonrasının çok örneği var. Onun dışında yok. Olursa ilk örnek olacak.

...

Başkanlık sisteminden yana olmak başka bir şey, değişiklik olur mu, olabilir mi konusunda tahminde bulunmak, olmaz demek, tutturmak veya yanılmak başka bir şey.

Bugünlerde bizim mahallede "başkanlık sistemine geçiş zor" demek, havada bulut var, bulut olunca yağmur yağar, yağmur yağınca su toplanır tekerlemesinde olduğu gibi hakaret sayılıyor.

İyi ihtimali anladık. Aksi ihtimal için bir hazırlık veya yedek plan var mı? Genelkurmay bile Süleymanşah sandukasını alıp gelmek için bir ay hazırlanmış, planlar yapmış. Şöyle olursa, böyle olursa, şu noktada terslik çıkarsa, hesap tutmazsa..

Sistem değişikliği sekteye uğrarsa yedek planlar neden olmasın. Seslendirilmesi şart değil. Her ihtimale karşı hesap kitap yapıldığına dair emareler olur. Devlet hayatında, "hele seçim olsun, sonrasına bakarız" hesabı olmaz herhalde.

Bugün biz devlet aklı deyince ne anlamalıyız? Yahut anlayabilir miyiz, bilmiyorum. Biz anlamıyorsak Başbakanımız anlıyordur. O anlamazsa Hakan abimiz anlıyordur. Danışmanlarımız anlıyordur. Mesela Yiğit Bulut anlıyordur. Onun bile iki ihtimalli analizleri var. 2009'dan önce söylediklerini ters çevirince 2014 analizi oluyordu. 2014'ü ters çevirince 15'e, 16'ya ışık tutar mı?

...

Bu konuyu epeydir dert etmemim bir sebebi var. Türkiye'de kaba hatlarıyla iki blok oluştu. Bloklar arasında geçirgenlik de yok artık. Nefret var. Başkanlık sistemine geçilmesi hâlinde bloklar arasında geçirgenlik sağlayacak, kuruyan arazilerine su akıtacak formüller üzerinde çalışılmıştır muhtemelen. Sistem değişikliği olmazsa kaynaşma nasıl sağlanacak?