Arınç olayı Arınç'ın olayı değil?

A -
A +

En sonda söylenecek sözü başa alıyorum: Seçimden sonra, sonuç ne olursa olsun (zaten anayasa değiştirecek çoğunluğa erişmek bugünün şartlarında mümkün değil) hükümet ile sarayın arasına bir duvar örmenin hazırlıkları yapılıyor. Bu bir nifak, ayrılık gayrılık faaliyeti değil. Politika ve rotayı değiştirmenin altyapı çalışmaları. Herkes yekvücut olsa başka bir çare aranır, başka bir yol bulunur.
....
Arınç ne dedi de biz bu kadar kızdık?
Bırakın hükümet, hükümetliğini yapsın, dedi.
Bizim cevabımız ne? Siz kimin sayesinde oradasınız?
Başka? İhanet şebekeleri Arınç üzerinden faaliyete başladı..
Bu ihtilafı getirip böyle bir yere oturtunca sorumluluğumuz da ortadan kalkıyor.
Mesela biz 35 sene PKK terörü ile boğuştuk. Neydi mazeretimiz? Düşmanlarımız terör örgütü üzerinden bizi bölüp parçalamak istiyor. 30 sene sonra adım adım birçok şeyi kabul ettik, hazmettik ve müzakereye karar verdik. Düşmanlar şimdi neden aynı şeyi yapmıyor. Artık faaliyet gösteremeyecek kadar zayıfladılar mı, yoksa maksat mı hasıl oldu? Ayak sürüyerek milyarlarca dolar dökerek, binlerce insanı feda ederek bu noktaya gelmek zorunda mı kaldık.
Her ülkenin dostu düşmanı, müttefiki var. Ama bizim kadar ağlaşanı yoktur.
Avrupa Ukrayna üzerinden Rusya ile didişip duruyor ama iki taraf da ağlaşmıyor. Hesapları var, adım adım bir yere doğru gidiyorlar. Ya bir orta yol bulunacak ya taraflardan biri pes edecek. O kavgada siz hiç düşmanlarımız, ihanet şebekeleri, içerdeki hainler mazereti duydunuz mu?
Biz Mısır için ağıt yaktık. Neymiş İhvan devrilmiş, darbeciler gelmiş. Bize ne? Bize ne değilse -tercihimizin doğruluğunu sorgulamadan soruyorum- desteklediklerimize bir faydamız oldu mu?
Libya'da ne dedik, ne yaptık ne oldu?
Yemen'de yapmadık ne oldu?
Suriye için soru bile soramıyorum. Hop oturup hop kalkanlar olur.
Düşman mazeretinden kurtulmak lazım. Herkesin düşmanı var. Biri bize düşman ise biz de ona düşmanız. Suriye bizim düşmanımız.. İyi, biz de onların düşmanıyız. Aynı mazeret Suriye rejimi için de geçerli.
...
İş pek Arınç işine benzemiyor. Kaldı ki, bir araştırma yapılsa AKP tabanının en az yarısına yakınının hissine tercüman olduğu anlaşılır. Onun için Arınç'ı hedef tahtasına koymak karşı tarafın işini kolaylaştırır.
Burada soru şu: Haziran seçimlerinden başkanlık sistemine geçecek sonuç çıkmazsa ipin ucunu tek elde tutma iddiamız devam edecek mi, etmeyecek mi?
Bu sorunun cevabı "köprüden önceki son çıkış" kapısını açabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.