Yolsuzluk teftiş müfettiş

A -
A +

Sahasında uzman elemanlardan oluşan bir heyet kursanız, bu heyeti teftişle vazifelendirip "gidin, şu büyükşehir belediyesini denetleyin" deseniz, aylarca çalışsalar bulacakları nedir?

Efendim filan işlemde filan kanununun falan maddesine göre... veya yönetmeliğin c bendinin...
Sabırsız bir adamsanız, "Müfettiş kafa ütüleme, sonucu söyle" deseniz size söyleyeceği şudur: Kanunen hiçbir yolsuzluk ve usulsüzlük bulamadık.
Bu durumda ne yapacağız? Hepimiz adamların milyonları, bazılarının milyarları çevirdiğine inanıyoruz. İnanıyoruz ama dedikten sonra yapabileceğimiz ne var?
Büyükşehirlerde bir iki dönem kalan abad oluyor. En dürüst bilineni vakıf, eğitim, üniversite arazi üzerinden büyük patron oluyor. Yarım dönem kalanı para harcayacak yer arıyor. 30 yıl kalanı ne yapmaz?
Hâlbuki aynı belediyeyi mafya usulüyle denetleseniz size şöyle bir rapor verebilir. Buradan sağlanan toplam rant şu kadar milyon dolar... Ucundan kıyısından kenarından nemalanan sayısı şu kadar. Devleti ve kamu kurumlarını mafya eliyle denetleyemeyeceğinize göre bu işin çözümü ne?
Bundan 40 sene önce yolsuzluk deyince akla gelen şeyle bugün akla gelen ve bilinen veya bildiğimizi zannettiğimiz usuller aynı değil. "Yasal yolsuzluk"un yolları bulundu. Ne zaman? 980'den sonra. Bu memlekette 30 yıldır bu çark böyle dönüyor. Çok iyi döndürenler var, acemiler var, sabırsızlar var... Herkesin pozisyonuna ve paylaşma anlayışına göre oranlar değişiyor. En büyük gelir kalemi imar rantı. Sonra kamuya mal ve hizmet satmak. Sonra imtiyaz.
Tınaz Titiz'in bir hesap şekli vardı:
 Devletin satın aldığı her 100 liralık mal veya hizmetin;
25 lirası rüşvete,
25 lirası bozuk mala,
25 lirası lazım olmayan mal veya hizmete,
25 lirası yerine gider (gidiyor) derdi.
Ne zaman 980'li yılların sonunda...
Geçen sene Hollanda'daki  Türk Rektör, "Yolsuzluğun her dönem olduğunu hatırlattıktan sonra buna benzer bir oran verip, "Eskiden kayıp yüzde 75 idi. Şimdi 25'e düştü" dedi. Detay bilmiyorum ama bu oran benim de aklıma yatıyor. Artık herkes kabullenmiş. O işle uğraşanların nemalanmasından şikayeti olan yok. Niye biz de nemalanamıyoruzdan şikayet var. Uzun süre nöbet değişmeyince sızlanmalar başlıyor.
Gariptir, bu işler devletin de derdi ve önceliği olmamış. Yüksek katlarda hiç kafa yormamışlar.
...
Arınç-Gökçek kavgasından sonra yolsuzluk, dosya lafları edildi. Yarın heyetler oluşturup inceleyin deseniz bir tek suç bulamazsınız. Ama incelemeye gidenler, meslek ve mevkidaşlar eskiler ve yeniler neyin ne olduğunu bu işlerin nasıl döndüğünü bilir.
...
Bu boşluktan ve muğlak mevzuattan eskiden rejim istifade ederdi. Çıkmazları olan rejim için manevra alanı gibi olurdu. Sonra devran döndü, başkalarının işine yaramaya başladı. Birisi, çok da plansız değil, çaresizlikten değil dese şaşırmam. Sovyet sonrası devlet eliyle nasıl ki zenginler türetildiyse bizde de yeni rejim için hazırlık yapılmış olabilir.
Veya bu düşünce kuruntudur. Her iki ihtimal için de birilerinin kafa yorup orta vadede arınıp temizleneceğimiz bir yapı üzerinde çalışması lazım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.