YENİ SİSTEM TALEBİ NEDEN GAZ YAPIYOR

A -
A +
Hazirandaki seçimde, iktidar partisi sistem değişikliği yapacak sayıda milletvekili çıkaramazsa, (ki bu sayı referandum yoluyla değişiklik için en az 330, doğrudan değişiklik için 367'dir) gerilim biter mi?Gerilimin sebebi sitem değişikliği talebi mi?Sistem değişikliği talebi deyince ne anlaşılır?Benim anladığım şu: Cumhurbaşkanı doğrudan icranın başı olmak istiyor. Ben bu işi zaten fiilen yapıyorum, gerekli düzenlemeler yapılsın ve fiili durum resmiyete dökülsün, diyor.Yine anladığım kadarıyla ille de başkanlık olsun dayatması yok.. Olursa iyi olur, olmazsa anayasaya bir madde ilave edin, partili cumhurbaşkanlığın yolunu açın, parti ve hükümet benden sorulsun, diyor.Bu sistemin uygulandığı yıllar var. Adı yine Parlamenter sistemdi ama uygulaması farklıydı. 950'ye kadar hep cumhurbaşkanları ön plandaydı. 50'den sonra Başbakan ön plana çıktı. Mevzuat değişmeden bu işler oldu? Bu da gösteriyor ki aynı mevzuatla farklı uygulamalar olabiliyor. Üstelik o yıllarda çoğunluk usulü vardı. Bir seçim çevresinde oyların yarıdan bir fazlasını alan milletvekillerinin tamamını alıyordu. 50'ye kadar bu işlerin sadece adı seçimdi ama 50'den sonra sistem adil olmasa da eli yüzü düzgün seçimler yapıldı.Kuvvetler ayrılığı hiç gündeme gelmezdi. İsmet İnönü ve öncesinin oluşturduğu teamüller kanunların üstündeydi. Böyle bir soru sormak insanların aklına da gelmezdi. Zaten bizde sonraki yıllarda da kuvvetler ayrılığı olmadı. Yürütme-yasama iç içe oldu. Yargı biraz işin dışında gibiydi, o da esas itibariyle rejime bekçilik etmekle vazifeliydi, hamilik görevini ordu yapıyordu, dolasıyla ordunun yargı üzerindeki nüfuzu yasama ve yürütmeden fazlaydı.Bu paragrafın yanisi şu: Bu talebin, adı başkanlık olan Türk usulü sistem talebinin kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıracağı endişesi yersiz. Zaten öyle bir ayrılık yoktu.Ama deniyorsa ki, tamam ayrılık yoktu ama hiç olmazsa ipin ucu tek elde değildi. Meşruiyeti olmasa da farklı güçlerin olması bir denge getiriyordu, başı ağrıyan orduya koşuyordu, ara sıra ordu da hot zot ediyordu, bu teknik olarak doğru ama ne kadar ahlaki o kısmını bilemem.Toparlıyorum: Amerikan usulü bir başkanlık talebi yoktur. Tam karşılığı "BANA GÖRE BİR SİSTEM BULUN" talebi var.Galiba sıkıntı da burada. Bu talep gaz yapıyor. Karnı şişenler nasıl rahatlayacak bilmiyorum. Ben bireysel olarak eyvah ne olacak bu memleketin hâli endişesini taşımıyorum. Ne olacaksa olacak. Sistem diktatörlüğe yol açar kaygısında da değilim. Ayrıca sisteme sempati ile bakıyorum ama bu dönemde geçişin mümkün olmadığını düşünüyorum. Genelde bana göreli sistemler daha çok karşı tarafın işine yarar. Bir pozisyonu kanunla, kuralla ne kadar çok tahkim ederseniz edin (örneği 12 Eylül sonrasıdır) tez zamanda patinaj başlar. Darbeden önce karşılaşılan ne kadar problem varsa güya her biri için çok teferruatlı düzenlemeler yapıldı. Hiçbiri o anlamda hiçbir işe yaramadı. Sistemlerin bana göresinden hayır gelmez.Seçim sonuçları bu arzunun gerçekleşmeyeceğini gösterirse sular durulur mu? Bir tahminde bulunmak zor. Fiilen hükümetin sarayın önüne geçeceği şartlar oluşursa belki.. Aksi halde bu iş piknikte halat çekme oyunundaki gibi ipin ucuna asılan taraflardan biri bırakıncaya kadar.. ya da çok asılıp yere düşünceye kadar devam eder.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.