Küçük ülkelerin büyük orduları

A -
A +

Geçen hafta, Genelkurmay Eski İstihbarat Dairesi Başkanı İsmail Hakkı Paşa Al Jazeera'ya konuştu. O konuşma metninden herkes kendine göre bir şeyler çıkarabilir.
Benim çıkardığım şu: Küçük ve orta halli ülkelerde orduların dışarıdan gelecek tehditlere karşı kendini savunma imkânı yok. Ordu tek işe yarar, dışarıdan birileri parmaklamazsa içerde düzeni korur, rejimi korur. Bu koruma için yine dış mutabakat ve himaye gerekiyor. Dışarı ile mutabakat olmazsa bir işe yaramıyor. Mesela Saddam'ın ordusu.. Rejimini koruyabildi mi?
Kaddafi'nin ordusu? Hüsnü Mubarek'in ordusunu örnek olarak veremeyeceğim orada Mısır'ın ordusu değil, ordunun Mısır'ı olduğu için durum biraz farklı.
...
Ben şahsen İsmail Paşa'nın değerlendirmelerinden çok rahatsız olmadım. Böyle şeylerin konuşulması lazım. Ama haylaz ya da asi bir genç, ben askerlik yapmak istemiyorum, o düzene ve uygulamaya sıcak bakmıyorum dediği zaman halkı askerlikten soğutacak telkinde bulunma muamelesi görüyorsa paşanın nasıl bir muamele görmesi gerektiğini de tartışmak kaydıyla.
O değerlendirmeden size iki paragraf aktarayım:
"... Eğer ülkenizin bekasını savunacak bir hava ve füze savunma sisteminiz yoksa yerde tankınızın, havada uçağınızın olması çok fazla bir şey ifade etmiyor. Türkiye ilk kez 1991'de Saddam döneminde füze tehdidini yaşadı. Komşumuz İran'ın, İsrail'in füzeleri var. Şimdi de Suriye'nin füzeleri yanı başımızda tehdit. Şu an Suriye'nin 217 tane füzesi, Scud'u var ve bunlarla İstanbul'u vurabilecek kabiliyette.
...
SK'nın Soğuk Savaş döneminden kalma, uçağın uçakla karşılanmasına dayalı bir hava savunma sistemi var. Bu yanlış. Ama asıl Türkiye'de caydırıcılığı sağlayacak olan sisteme para harcanmadı. Bu konuda tabii SK'nın suçu var.
Ben Savunma Araştırma Şube Müdürlüğü yaparken şunu gördüm: Bize daha evvel Amerikalılar malzemeleri vermiş. Bir kısmı hibe... Biz istediğimiz silahı değil, onların bize vermek istediklerini almışız. Ve biz Türkiye'ye hangi silah lazım, Türkiye'nin savunmasıyla ilgili nasıl sorunlarımız var, bu konularda biraz cahil kalmışız. Sonra Soğuk Savaş dönemi bitmiş, cebimizde biraz paramız olmuş. Kendi silahımızı alma imkânı ortaya çıkmış...
Evet, füze savunma sistemi lazım. Ama bunları Amerika bize satıyor ve bunların yazılımlarını vermiyor, teknoloji transferi yapmıyor. Bu füzeleri alıyorsunuz ama bu füzeler her gün, her dakika geliştiriliyor. Ve bunlara bir mühendislik hizmeti olarak yıllık bir para ödemek zorundasınız. İkincisi, bunlar ömürlü. 10-15 sene sonra yenilemelisiniz. Belli zamanlarda bunlar modernize edilir. Bu iş için de, yazılım olmazsa, gene Amerika'ya ihtiyacınız var. Dolayısıyla TSK bunu ortak yapma çalışmalarını başlattı. İsrail ile ortak füze yapacaktık, o proje de yarım kaldı.
Biz Akademi'deyken de, Genelkurmay'dayken de, Soğuk Savaş döneminde de istihbaratı hep Amerika'dan aldık. Peki Türkiye'nin neye ihtiyacı var? Neyle karşılaşacak?"
...
Bazen sitelerde kimin kaç uçağı, tankı, askeri var haberleri yapılıyor. Magazin haberi tadında. Bu değerlendirmeler doğru ise hiç anlamı yok. Törenlerde işe yarar. Bir de imece usulü bombardıman işi çıkarsa (Yemen örneği) el ele tutuşup gidip gelirler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.