Aralara serpiştirince ne olacak, en başta söyleyeyim ama kızmayın:
Bu seçimden başkanlık çıkmaz.
HDP barajın altında kalsa da çıkmaz.
Muhtemelen buna razı olmuş bir halimiz de var.
Biz
neden son dönemde bütün seçimlere savaş tamtamları ile giriyoruz.
Sanki sandığa değil de cepheye adam topluyoruz. Kurtuluş harbi kıvamında
seçimler.
Cephe ha düştü ha düşecek, ha gayret son gayret asker
toplayalım havası var. Sanki, seçmene değil biraz sonra taarruza
katılacak olan erata hitap ediyoruz.
Yılanın başını ezenler,
kertenkelenin kuyruğunu koparanlar... Abartılı benzetme merakları... Kimi
1909 darbesine atıf yapıyor, kimi Çanakkale'ye... Menderes'e, Özal'a...
Dönemin
şartlarını bir yerlere benzetmek şart mı? Şartsa ben daha çok Sultan
Reşat dönemindeki büyük harbe adam toplama çağrılarına benzetiyorum. O
zamanın paşaları da yedi düvelle savaşıyorlardı... Dünyanın dört bir
köşesinde savaş vardı...
Seçimi savaşla özdeşleştirmek bir yeni keşif.
Saygı duyuyorum. Bir metottur. Seven ve efsunlanan seçmen de var.
Otobüsten metrobüsten inip iç dünyasında Yemen'de, Sarıkamış'ta,
Çanakkale'de savaşıyor. En çok da Çanakkale'de savaşmak istiyordur
muhtemelen. Çanakkale ruhu... Fakat bu seçimde bu stratejiden beklenen
büyüklükte ekmek çıkmaz. Zaten çok ayıp da değil, acı da değil.
Yine
istikrar olur. Yine Başbakan Davutoğlu olur. Vitrin değişir, anlayış
değişir, değerli yalnızlık sevdası biter, stratejik derinlik çıraklık
dönemiydi bu ustalık dönemi denilip daha somut işlere bakılır, dış
politikada revizyona gidilir ve toplumdaki gerginlik yavaş yavaş azalır.
Biz
de başka işlere bakarız. Korkmayın, cemaat-paralel vs bizi ham yapamaz.
Hepsini paketleyip kenara alırlar. O dönemde cemaate de yer olmaz.
Seçime
kadar üslupta bir değişiklik beklenemez. Toplumun belli bir kısmı buna
alışmış. Üslup değişirse olağanüstü bir durum mu var endişesine
kapılırlar. Ama seçimden sonra yeni bir üslup için makul mantıklı bir
gerekçe bulunabilir. Ki olacak.
Şu seferberlik şartlarından çıkalım artık.
...
Kadrolu
masalcının baron hikayeleri de tiksindirici hale geldi. O fötr şapkalı
amca da yalancı. Haberimiz vardı, biliyorduk, geri çekildik, bir adım
attık, nefeslerini saydık, nabzına baktık... Onun gazıyla uyursanız (ki
çok adam gördüm) ayılmanız zor olur.
Saygılar.