DOLAP BEYGİRİ

940'tan öncesi özel bir dönem... Sonrası taaa 950'ye kadar olağanüstü yaşanmış dönem.
50 öncesinin gündemi, tartışması olmaz. Ama 50'den sonrasını tarama şansımız var.
960'a kadar neyi konuşup tartışmışız.
60-65 arası nasıl geçmiş...
Sonra 71'e kadar süre var.
Sonra Erimler, Talular, Irmaklar dönemi.
Sonra Erbakan'ın Milli Nizam'ı...
MC'ler, Ecevit'li dönemler.
Ve 12 Eylül.
Bu arada irtica hep gelmiş gitmiş.
Komünistler memleketi sarıp sarmalamış.
Milliyetçi Türkler de bu memleketi komünizm tehlikesinden kurtarmış.
O yıllarda Tekel'e de komünistler sızmıştı. Nereden biliyoruz, Maltepe sigaralarına ters bakınca kızılbayrak işareti görülüyordu.
Biz de hayıflanıyorduk... Vah vah vah... memleket ne hallere gelmiş Komünistler Tekel'e kadar sızmış, Maltepe paketlerine el atmış, gençleri zehirlemeye başlamış...
Misyonerler de Darphane'ye el atmıştı. 25 kuruşluklardan birinin üzerindeki Atatürk resmi tersten bakınca papaza benziyordu.
12 Eylül oldu memleket iç düşmandan, dış düşmandan, mürteciden, ilericiden, gericiden bir gecede temizlendi.
Mahkemeler kuruldu: Yargılanacak kimse yok... İlk günün heyecanı geçti, çoğu beraat etti.
Üç beş kişi üniversiteden atıldı (sakal bıraktığı için), üç beş kişi memuriyetten atıldı, (sicili bozuk olduğu için) ortalık süt liman oldu.
Ne gerici kaldı, ne bölücü.
Sanki yer yarıldı yerin altına girdi hepsi.
986'ya kadar irticasız, gericisiz, ilericisiz bir dönem geçirdik.
Sonra makarayı başa sardık. Bölücüler gericiler istila etti memleketi.
.....
Yakın zamana kadar şöyle düşünürdüm:
Bu işlerle uğraşanların hepsi geri zekalı... Bizim kadar bile akılları yok.
Şimdi farklı düşünüyorum: Bu bir iktidar kavgası.
Onlar bizden epeyce akıllı adamlar. Ama saltanatın devamı için bu salakça tartışmaları hep diri tutma şartı var.
.....
Öncesini bulmak meşakkatli olur da 97'den 2000'e üç senelik dilimi çoğunuz hatırlarsınız.
Devlet büyüğünden küçüğüne, gazetesinden televizyonuna kadar üç yıllık manşetlere, haberlere, tartışmalara bakın, eğer biraz aklınız varsa tırlatırsınız.
Bu zavallı ülke birilerinin saltanatı için neyle ömür tüketmiş.
Bir vatandaşın ekmeğine peynir olacak tek konuşma, tartışma yoktur.
Devlete sızan hainler, gafiller, gericiler var...
Bir de onlarla savaşanlar.
....
Sonra Ergenekoncular sızdı.
Sonra Paraleller sızdı.
Eee, teknoloji değiştikçe düşman da değişiyor, düşmanla mücadele metotları da değişiyor. Hiç ortalıkta mürteci (meşhur galatıyla irticacı) var mı? Ne çok uğraşmışlardı memleket geri götürmek için... Az mı boğuşmuştu ordu onlarla... Koskoca Genelkurmay Başkanı 2007'de ilahi söyleyen 8-10 yaşındaki kız çocuklarını gösterip, ülke nereye gidiyor aziz vatandaşlarım, demişti.
Oysa adamcağız bizi bugünlere hazırlıyormuş.
367 diye tutturanlar Abdullah Abimin yerini pekiştirmiş.
Cumhuriyet mitingi düzenleyenler iktidarı sağlam kazığa bağlayıp en az iki dönemi daha garantiye almış.
Bakalım yeni düşmanı alt ettikten sonra kime kapı aralanacak?
Damdan düştü bir kurbağa
Titretti kuyruğunu
Onu gören komşular alıp götürdü mezara
Mezarını eştiler, mezar taşına yazdılar:
Damdan düştü bir kurbağa...