Karalar bağlayacak bir ihtimal yok yolumuz açık

A -
A +
İktidar partisinin oy oranının yüzde 40'a düşme ihtimalini hezimet olarak görmek ve göstermek isteyenler var.

Üst üste 3 defa tek başına iktidar olmuş, dördüncü genel seçiminde yüzde 40 oy almış bir parti için hezimete uğradı diyeceksek yüzde 26, yüzde 17 oy alacağı söylenen, beklenen partiler için ne diyeceğiz?

Bu muhtemel sonucun hezimet olarak algılanmasının iki sebebi var:

Evvela başarı çıtası çok yükseğe konuldu.

İkinci sebeb başarı "anayasayı değiştirebilecek çoğunluk" olarak tarif edildi.

Eğer beklendiği gibi veya bazılarımızın beklediği gibi oy oranı 40 civarında kalırsa, HDP'nin baraja takılması hâlinde dahi oradan kalacak 40-45 milletvekili ile 330'a erişme imkânı yoktur. Yüzde 49 oyla yaklaşık 330 milletvekili çıkarabiliyorsanız yüzde 40'la çıkarabileceğiniz milletvekili sayısı en fazla 280 olur. Baraja takılan HDP'den kalan 45 civarında milletvekili ile bu sayı en iyi ihtimalle 325 olur.
Bu başarısızlık mıdır?
Ne istediğinize ve ne beklediğinize bağlı. Ne istenildiği belli: Başkanlık sistemi. Bu sayı ile bu değişiklik yapılamaz. Aslında pratikte 330 ile de zor. Gizli oylama var. Her şartta 5-10 fireyi hesaba katmak lazım.
HDP'nin barajı aşması ve iktidar partisinin yüzde 40 civarında oy alması hâlinde ise salt çoğunluğun sağlanması zor görünüyor. Oyların illerde nasıl dağıldığına bağlı olarak salt çoğunluğu biraz aşabilir de, 5-10 eksiği kalabilir de.
Peki böyle bir sonuç bizi nereye götürür: Normalleşme de neymiş diye demagoji yapanlar çıkacaktır ama Türkiye'yi normalleştirir.
Davutoğlu daha rahat başbakanlık yapar. Saray ve hükümetin pozisyonları netleşir. Başkanlık tartışmaları biter.
Kısa vadeli siyasi kriz çıkarıp erken seçim kararı alalım, seçime gidelim heveslerimiz olmazsa ortalık durulur, o arada AKP azıcık şekil değiştirir, Batı ile sürtüşmeler azalır ilişkiler rayına girer.
HDP'nin baraja takılıp AKP'nin 300'ün üstünde milletvekili çıkarması hâlinde normalleşme olmaz mı? Tabii ki olur.. Gerilim bir müddet devam eder. Hükümet ve Saray'ın yazılı hukuka göre pozisyon alması biraz zaman alır. Seçimden altı ay sonra işler düzene girer.
...
HDP barajı aşarsa ne olur hâlimiz diyenlerimiz var. Kıyamet kopmaz. Öyle Melih Gökçek'in dediği gibi o topraklarda Ermeni devleti falan kurulmaz. Bu işler HDP'nin barajı aşıp aşmamasına bağlı ise örtün üstümüzü ölelim. 30 sene niye savaştığımızı resmî söylemle neden terörle mücadele ettiğimizi unutmayın. Kürtler vatanımızı bölecek, diyorduk. Bu hesapla ne yapmış olduk, bölünme riski ortadan kalktığı için mi barış masası kurduk. Yoksa söylediklerimiz yalan mıydı. Bir ay önce Dolmabahçe Sarayı'nda yanyana dizilip fotoğraf çektirdiğimiz adamlara Ermenilere çalışıyorlar, bölücüler, hainler, legal görünümlü örgütler vs deyince hepimizin aklı karışıyor. Kobani olayları biz masada güleryüzlü fotoğraf çektirdikten sonra değil önce oldu. Demirtaş'ın kardeşi dağa fotoğraftan sonra değil önce çıktı. Harbin de, propagandanın da bir raconu var.. Olmalı.
Ben karalar bağlayacak bir ihtimal görmüyorum. Önümüz açık, HDP barajı aşsa da açık, baraja takılsa da. Sadece yollar biraz uzar ya da kısalır. Zaten biz kestirmeden gitmeye alışık değiliz. Dönüp dolaşıp dağ tepe aşıp aynı noktaya gelmekten, zaten varacağımız yere gitmekten hoşlanıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.