Yüksek makamı yükseltmek

A -
A +

Biz seçilmiş atanmış işlerine fazla gömüldük. Hepsinin yeri ayrı. İşi gücü bırakıp seçilmişliğe ayrıca kutsiyet izafe etmenin anlamı yok.
İllerimizde valilerimiz var. Atanmayla gidiyor.
Belediye başkanlarımız var seçiliyor.
Mesela Kayseri Belediye Başkanı bir dönem yüzde 70 oy almıştı. Bu oy desteği ile artık vali ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekir diyebilir miydik?
Buradan meşruiyetin kaynağı maynağı gibi konulara ekmek çıkar mı? Meşruiyetin kaynağının azı çoğu, tombulu çelimsizi olur mu?
Zaten her şey zamanında yerli yerine oturmuş olsaydı sağa sola savrularak bir orayı bir burayı kutsayarak avunmazdık.
Bizdeki şartlardan ve kurallardan bağımsız olarak soruyorum: Parlamento üyeleri seçilerek geliyor.
Başkan seçilerek geliyor.
Hiyerarşi ile kutsallık arasında bir bağ var mı? Buralara çok takılıp kalmak bir sonuç değil, emare.. O hastalık neyse onun emaresi.
Tartışarak içinden çıkılabilecek bir konu değil. Zamana ihtiyacı var. Belirleyen olduğunuz zaman bu işler biter.
İtibarla mevzuat arasında bir ilişki var mı?
Biz biraz da mütekabiliyet endişesi ile Fener Patriğini tutup Eyüp Kaymakamlığı ile irtibatlandırdık. Orası da kendine göre bir dini önderlik, muhatabı resmiyette kaymakamlık.
Başkaları ekümenik dedi, reddettik.
Reddimizin hariçte bir anlamı var mı? Kaymakamlığa bağlamamız dışarıdaki itibarını azaltmış mı?
....
İki dudağa muhtaç olan işler var olmayan işler var.
Diyanetin bu seçimde tartışma konusu yapılmasını ben de anlayamadım. Altından ne çıkacak veya ne çıkarmak istiyorlar bilmiyorum. Ama o makama muhaliflerin aksine önem verildiğinin gösterilmesinin yolu markalı arabalar, uçaklar vermek değil. Yaptığı görev çok özel olsa da, nihayetinde tayinle gelinen bir makam. Papa ile Patrikle mukayese etmeye gerek yok.
Üstelik öyle seçimle gelinebilecek bir makam da değil. Mukayese edilen yerlerin muadilinin bizde ne olduğunu da açıkçası bilmiyorum. Geçmişte hilafet makamıydı diyenler var, bambaşka bir statü..
Bu makam (Diyanet)  tartışmaların üstüne nasıl çıkarılır, ortak akıl ürünü bir proje yok. Nerede ise 100 yıla yaklaşan bir uygulama. Yüz yılda iki nesil geldi gitti. Böyle bir başlangıç yanlıştı doğrusu şöyle demek mümkün değil. Yeni bir yıkım olur. Üst tarafı neyse de alt tarafı, alt birimleri kamu kurumu gibi olmuş. Özerk yapsan bir dert özerkmiş gibi davransan başka bir dert. Hele biraz daha böyle gitsin desen.. Çaresiz olduğumuz bir konu. Şimdilik akıntıya bırakmak en iyi yol. Araba, uçak, zırh ve helikopterle tahkim yoluna gitmenin iyi bir çözüm olduğunu düşünmüyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.