Kurtla kuzuyu karşıya geçirme oyunu..

Kurt kuzuyu yemeyecek, kuzu samanı yemeyecek, sandala en fazla bir yük alınabilecek..

Baştan bilmecedeki gibi eğlenceli bir şey zannettim. Sonra bize geri zekalı muamelesi yapıldığını farkettim. 

3. turda çekilmeyiz, 4. turda adayımız olmasa da ona oy veririz, HDP destek kararı alırsa Baykal'a da oy vermeyiz. Yanlış anlaşıldı öyle bir açıklamam yok, tabii ki bizden de oy verenler çıkabilir.

Biz karar verdik, başkan AKP'den olacak, demek dururken dolaylı, içinde tekerlemeler de olan açıklamalara ne gerek var? Başkanın Ak Parti'den seçilmesini istiyoruz demek yerine lafı gezdirmenin adı siyaset mi oluyor..

Ben mi çok alıngan oldum, bu işler böyle mi yürür..10-12 senedir müzakere külfetimiz olmadığı için eski uygulamaları unuttuk.. 99-2015..16 sene geçmiş. En son 99' seçimlerinin ardından başkanlık için partiler arasında müzakere olmuştu. Sonraki yıllarda ihtiyaç kalmadı.. Parti veya genel başkan kimi işaret ettiyse o seçildi. Evren Paşam 12 Eylül'den önceki her aksaklığa madde madde çözümler yazdırmıştı. 

"Yahu bunlar bir araya gelip başkan seçemiyorlar memleket nasıl idare edecekler?" demişti.

 Paşa çözümü sayesinde meclis altı parça da olsa 4. turda ister istemez biri seçiliyor.. Seçemiyoruz mazereti yok. Tek parti iktidarlarında ise böyle bir dert yok. İktidar olduğun zaman yasamayı da, başkanını da kontrol ediyorsun. İyi midir, bilmiyoruz. O iyi değilse bugün olduğu gibi görüşmeler, açıklamalar, tekerlemeler sonunda yine aynı kapıya çıkmak mı iyi? 

....

Paşam, parlamentonun on turda cumhurbaşkanı seçmeyişini de dert edip kurallara bağlamıştı. Nesini eksik bırakmışsa 2007'de o kurallara yaraya merhem olmadı. Hükümet kurulmazsa seçime gidilir kuralı da onun. 35 senedir bu kurala ihtiyaç duyulmadı. Bakalım bu sefer bu kural işe yarayacak mı..

Paşamın aklına yatsaydı 82 anayasası ile başkanlık sistemini de getirirdi. "bana teklif ettiler netekim" demişti. Neden kabul etmediğine dair yeterli açıklama yok. Hani deniyor ya başkanlık sistemi olsaydı dağları dereleri daha kolay aşardık.. en azından 7 haziranda olduğu gibi meclis birkaç parçadan oluşsa dahi yürütme etkilenmez, yoluna devam ederdi. Kazın ayağı pek öyle değil. Kural koyarak işler yürüseydi cumhuriyet 920'den bugüne kadar baş ağrısız gelirdi. Kural koyma sıkıntısı mı vardı, yediği önünde yemediği ardında, canının istediği kanun hokka divit uzaklığındaydı. Olmadı.. İşe yaramadı. 

Bana kalırsa "Ah şu başkanlığa geçseydik daha ne isterdik" hayıflanmasına girmeyin. Derdin ilacının orada olduğunu da zannetmeyin.