Suruç'taki katliam vesilesiyle

A -
A +
Türkiye epey zamandır ihvan-selefi melezi bir ideolojiyle paralel düşmekle, düşünmekle itham ediliyor.Dört yılda buraya nasıl geldiğimize dair ikna edici bir analiz okumadım.Kötü niyet olduğu iddiasında değilim. Ama sanki birkaç yıldır örtülü bir şekilde, başka isim ve gerekçeler altında selefi darbesi yapılıyor.....PKK'nın ortaya çıkışına kadar Kürtlerin ekseriyeti Sünni, Şafii, sufi geleneği etrafında kümelenmişti. PKK bu dokunun kırılması için Marksist ideoloji ile harekete geçirildi, bu dokunun kırılmasında başarılı da oldu. Bugün 30 yaş altı Kürtlerde bu tahribat çok net görülüyor. Bu tahribattan sonra PKK'nın marjinal görüntüsü kayboldu. Bölgede çatı konumuna geldi.Doğudaki bu tahribatın bir benzeri bugün Batı'da yapılıyor. Dünün muhafazakâr tipi bugün bilerek veya bilmeyerek ihvancılarla paralel düştü. Dünün radikalleri de ultra Selefilere dönüştü.Bütün bunlar olurken devlet deyince aklımıza gelen kurumlar nerede durdu, ne yaptı? Neyin hesabını yaptı?Terazinin bir kefesine IŞİD'i diğer kefesine PYD'yi koyup hangisi daha tehlikeli sorusunu sorabilen akıl, danışman aklı bu devlette nasıl yer buldu?Danışman aklı bizi çıkmaz sokağa götürdü. Bizi bu çıkmazdan kurtaracak devlet aklına ihtiyacımız var.Emperyallerin silahlı kuvvetlerini harekete geçirmek için Suriye'de manipülasyonlara girişenler de bu akıldı.Mısır'da Mursi'ye kilitleyen de.İsrail'i konu mankeni yapıp imaj çalışmasına girişen de....Acaba bu katliam bir kere daha düşünmemize vesile olur mu?

İSTANBUL'UN NÜFUSU
İstanbul'un nüfusunun merkezî kayıt sisteminde görünenin iki katı olduğunu söyleyenler var.Bir Türk, bunu duyunca şöyle der: "Yok yahu, o kadar değildir."Ben de Türküm ve öyle dedim.Ama rivayet edilir ki, Muammer Güler'in valiliği sırasında eski usul bir sayım yapılmış. Muhtarlara mahallenizde bulunanları sayın sıralayın gönderin denilmiş. Gelen rakamlar toplanmış ve o zamanki resmî kayıtların iki katına yakın olduğu görülmüş.Nasıl olur? Nasıl olurdan daha önemlisi biz devlet olarak, İstanbul'daki yerel idareler olarak bu gidişattan memnun muyuz, değil miyiz?Tabii ki memnun değiliz demek bir cevap sayılmaz.Yapılanlara bakılırsa nerede bir boş yer görürsek imar izni vermemize, kentsel dönüşüm adı altında yenilenen yenilenecek semtlerin nüfusunu ikiye katlamaya razı olduğumuza göre şikayetimiz olduğu söylenemez.O kademeleri aşmışız.İkinci soru şu: Devlet kayıtlarına geçmiş bir üst sınır var mı? Biz oturduk, konuştuk, 50 milyona kadar yolu var, sonra dur diyeceğiz gibi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.