ARA DÖNEM

A -
A +
Çok şükür iki senedir analar gözyaşı dökmüyor, şehid cenazeleri gelmiyor dediğimiz günlerden bu günlere geldik.
Bu aşamada neden geldik, kimin yüzünden geldik, kim yanlış yaptı, sorusunu sormanın kimseye faydası yok. Çünkü böyle hallerde sadece yanlış yapanlar bedel ödemiyor, hepimiz ödüyoruz.
Hepimizin huzuru bozuluyor, hepimiz tedirgin oluyoruz. Ve ne kadar ilgisiz görünsek de işin sonunun nereye varacağını merak ediyoruz.
Terörle mücadele deyince yaşı yetenlerin aklı 90'lara, 2000'lere gidiyor. Dert yeni değil. O işlerle 30 sene uğraştık. Bu kadar senenin sonunda yeni bir metod bulunmuş olabilir mi?
...
Medyanın bir kanadı bu olaylara, Kürtler, PKK, HDP, PYD-YPG konularına çok tehlikeli yaklaşıyor. Bir tarafı tahrik eden, öbür tarafı düşman ilan eden bir dil kullanılıyor. Bu kararlaştırılmış bir üslup olabilir mi? Bu haberleri yapanlar da nihayetinde bu vatanın evladı. Kötülüğümüzü istiyor olamazlar. Ya derdi başka olan bir hizibin dümen suyuna girdiler, ya da herkes kafasına göre takılıyor. Önünü arkasını hesap etmekten acizler. Bu kanatta PKK ve HDP haberlerinde göze batan bir iştiyak var. Aynı arzu IŞİD haberlerinde hissedilmiyor.
Merak: MGK'da böyle konular neden tartışılmaz.. Veya tartışılacak olsa, "Önümüzdeki toplantıya teferruatlı bir rapor hazırlayın ve gelin" denildiği zaman devletin hangi kurumu bu raporu hazırlayacak? Hazırlayacak olan kurumla medyanın o kanadını akort eden kurum aynı ise sağlıklı karar nasıl verilecek?
....
Yeni bir döneme girdik. Bir ara dönem. Ortada henüz hükümet yok. Böyle dönemlerde alışılmış temenni ne nasıl olur, "İnşallah bir an evvel hükümet kurulur da memleket bu badireyi de elbirliği ile atlatır" denir.
Bugün böyle bir hava hissedeniniz var mı?
Bu iki sebebten olur: Ya eninde sonunda hükümet kurulacağından emin olunduğu için olur.
Ya da, "Zaten koalisyon olamayacağı belli. Resmî prosedürün bir taraftan yürütülmesinde bir sakınca yok. Varsın oyalansınlar, nasıl olsa erken seçime gidilecek-gideceğiz" inancıyla olur.
Kendiniz için değil, memleket için böyle bir dilekte bulunduğunuzu varsayarak soruyorum.
Seçime gittik. Ortalık karışık olduğu için emanet oylar HDP'den çekildi.
MHP de yüksek siyasetin karşılığını aldı ve oyları 7 Haziran'a göre önemli ölçüde azaldı.
AKP salt çoğunluğu aşarak iktidar oldu. Hatta milli seferberlik havasına giren seçmenin teveccühüne mazhar oldu ve yüzde 50'ye yaklaştı. Tekrar tek başına iktidar..
Memleketin günlük güneşlik olacağını mı zannediyoruz?
Böyle zannedenler çoğunlukta.
Biz yılın 365 günü dağı taşı bombalayamayacağımıza göre, bomba sesleri kesildiği anda içerde sosyal bombalar patlamaya başlar. Gerilim artarak devam eder.
İki yıllık bir ara dönemi, bir başka siyasi partiyi yanımıza alarak geniş tabanlı bir hükümetle ve farklı kesimlerin mutabakatıyla atlatmak niye ağırımıza gidiyor?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.