İlginç bir adam: Williams Jenning Bryan

İngiliz Casusu'nun Hatıraları'nda  sözü edilen kitap, Hindistan'da İngiliz Hakimiyeti (British Rule in India) sanal ortamda var.

"Hindistan ahalisinden hayatta olanlara refah ve saadet bahşettiğini iddia eden İngilizler, milyonlarca Hindliyi mezara gönderdi. Resmi bir yağmacılıkla Hindistan'ı ta iliklerine kadar soydu. İngiliz kavminin vicdanı Hind Müslümanlarının istimdat nidalarını duymak istemiyor."

Bu kitabın yazarı, Williams Jenning Bryan enteresan bir adam.

1 trilyon dolarlık (O devirdeki paranın modern piyasadaki karşılığı. Bunlar History Channel'ın rakamları) serveti olan Andrew Carnegie, J.P Morgan, John D Rockefeller gibi sermaye devlerine meydan okumuş..

Gelir adaletsizliğini bitirmeye, fakirlerin temsilcisi olacağına and içmiş.

Altının yanında gümüş endeksli para piyasasını teklif etmiş..

1896 yılında ABD başkanlığına aday olmuş.. Şirketlerine el konulmakla, hapsi boylamakla tehdit edilmiş, bu üç sermaye devi, William Jennings Bryan'ın rakibi Ohio valisi William Mckinley'e adam başı 200.000 dolar (bugünün parasıyla 20 milyon dolar) bağışlamış. Bu bağışlar neticesinde Mckinley'nin seçim bütçesi Bryan'ın bütçesini beşe katlamış..

Neticede seçimi Mckinley kazanmış.. Hatta ikinci dönemini de kazanmış.. Fakat ikinci döneminin altıncı ayında bir suikaste kurban gitmiş.

...

Bryan, İspanya Amerika savaşında albay olarak vazife almış. Fakat savaştan sonra Mckinley'nin politikasını emperyalist olduğu gerekçesiyle eleştirmiş. 1900 yılında yeniden aday olduğunda seçim kampanyasını emperyalizme karşı duruş üzerine bina etmiş fakat tekel piyasasını ortadan kaldırmak ve "gümüş para" hususlarında ısrar ettiği için kazanamamış.

Bu yenilgiden sonra "Commoner" adında bir gazete çıkarmış. Eşitlik ve karar alma mekanizmasında daha geniş bir kitleden katılım, tekel piyasa hakimiyetine muhalefet ve Allah'a imanın önemi gibi hususlar üzerinde özellikle durmuş.

1908'de üçüncü kez seçimlere katıldı. Bu sefer de William Howard Taft'e kaybetti.

1912'de Woodrow Wilson'ın yanında yer aldı ve Demokrat Parti başkan adayı olmasını sağladı.

Wilson seçimi kazanınca Bryan Dışişleri Sekreteri (bakanı)oldu. Genellikle barışçıl yollar izlenmesi için elinden geleni yaptı.

1914'te Avrupa'da savaş çıkınca Bryan tıpkı Wilson gibi tarafsız kalma gayretindeydi. Fakat Bryan birtakım serbest teşebbüslerin ve vatandaşların da ülkeyi savaşa sokma gayretini engelleme niyetindeydi. Lusitania gemisi batırılma hadisesini Wilson şiddetle kınadı. Bryan savaş ile neticelenebileceği bir mesaj vermek yerine istifa etmeyi daha isabetli gördü.

Daha sonra Bryan barış, alkol yasağı, kadının oy hakları için çalıştı. Ayrıca okullarda evrim dersi verilmesine şiddetle karşı çıktı. Evrim dersleri vererek eyalet yasalarını çiğneyen bir öğretmenin yargılamasına şahit olarak iştirak etti. Bu mahkemeden kısa bir süre sonra da öldü.