Nevzat Hoca (Tarhan), paranoid ruh hâlinin temel özelliğini "şüphenin -şüpheciliğin- ön planda olması" diye tarif etmiş.
Paranoid misiniz? Miyiz?
1 Neye öfkeleneceğim belli olmaz
2 Bağlılık ve sadakat sorgulamasını çok yaparım
3 Belli insanlar için abartılı cezalar önerir, "bunların hepsini..." diye söze başlarım
4 Başkalarının sinirini bozan, ama doğru olan yorumlar yaparım
5 Kuşkucuyumdur, kolay inanmam
6 Çok az yakın arkadaşım vardır
7 Olayları iyi-kötü savaşı diye yorumlarım
8 Basit bir şeyden olay çıkarırım
9 Bana kötü davranılırsa bunu unutmam
10 Eleştiriyi kaldırmam
11 Ufak bir hatadan dolayı insanı silerim
12 Olaylar arasında bağlantılar görürüm
13 Basit bir hata ve unutmayı sadakatsizlik olarak algılarım
14 Kolay affetmem, öç almayı bir hak gibi görürüm
15 Silah ve güvenlik işlerine çok meraklıyım
10 soruya cevabımız evet ise profesyonel yardım almamız lazımmış.
ŞÜPHE KUYRUĞU
Uluslararası istatistiklerde Türk insanı başkalarına güvenme konusunda sonuncu.
(Burada başkalarından kasıt, aynı ülkede yaşayan diğer insanlar)
İngilizlerin
yüzde 43'ü, Fransızların yüzde 21'i, Hintlilerin yüzde 33'ü,
İtalyanların yüzde 33'ü, Türklerin yüzde 9'u başkalarına güveniyor.
Türk insanı muhatabına şüpheyle bakıyor.
Komşusuna güvenmiyor, servisine güvenmiyor, kapıcısına güvenmiyor, doktoruna güvenmiyor.
Fakat, aynı millet "güvendiğiniz kurumlar" sıralaması yapınca yüzde 85'e kadar çıkabilen kurumlar oluyor. (du)
Demek ki Türkler anket yapanlara da şüpheyle bakıyor.
Veya soruları üstünkörü cevaplandırıyor.
YASAK
Bunlar bir Amerikan dergisinden alınmış... Bakın adamlar ülkemiz için ne diyor:
* Amerika'da kanunlara göre her şey serbesttir.
* Almanya'da kanunlara göre izin verilenler dışında her şey yasaktır.
* Fransa'da kanunlara göre yasaklananlar dışında her şey serbesttir..
* Rusya'da kanunlara göre izin verilenler dahil her şey yasaktır.
* İtalya'da kanunlara göre yasaklananlar dahil her şey serbesttir.
* Türkiye'de kanunlara göre ya her şey serbesttir ya da her şey yasak.
Durum biraz konjonktüre, biraz marifetinize, biraz da mensubiyetinize bağlıdır.
ADRİYATİK'TEN ÇİN SEDDİ'NE
Vehbi Koç'un hatıralarında ibretlik bir paragraf vardı.
Cevdet
Sunay, cumhurbaşkanlığından ayrılıp İstanbul'a yerleşince Koç,
ziyaretine gitmiş.. Ayrılırken "Bir arzunuz var mı?" demiş..
Sunay
da, "Ben artık yaşlandım.. Oğlum Ankara'da görevli.. Benimle
ilgilenmesi için tayinini İstanbul'a yaptırmak istedim, telefonlarıma
bile çıkmadılar. Aracı olup oğlumun tayinini İstanbul'a yaptırabilir
misin", demiş.