IŞİD'li günler

A -
A +

Batılılar bahardır bayramdır diyerek diktatörlerin devrilmesi için önayak olurken bu günleri hesaba katmamış olabilirler mi?
O günlerde Türkiye model ülke sayılıyordu. Müslüman olmasına rağmen hem Batı'nın bir parçasıydı, hem ekonomisi iyiydi, hem içinde her rengi barındırıyordu.
O günkü hesaba göre bu düzenin (diktatörlüklerin) uzun müddet kendini taşıma imkânı yoktu, hepsi zulümle kanla ayakta duruyordu, bunun yerine model ülke Türkiye gibi akredite edilmiş bir yapı arzulanıyordu?
...
Sovyetler Afganistan'ı işgal edince Amerikalılar, Pakistan istihbaratı üzerinden orada belli başlı bazı grupları silahlandırmış, hesapsız kitapsız şekilde desteklemiş, Sovyetler çekildikten sonra o gruplar başa bela olmuştu. Ortada dehşet bir enkaz kalmıştı. O tecrübeye rağmen Suriye'de aynı usulü denerken nasıl bir hesap yapmış olabilirler.
IŞİD gibi inanca bulanmış ideolojiden beslenen yapıların yaşama, serpilme, literatürünü üretme ve insanları ikna etme kabiliyeti, kendilerini ölümüne feda etme kabiliyeti yüksek. Bu sadece IŞİD'te mi böyle? 70'li yılların sonunda Amerika'da meşhur bir tarikat vardı. People's Temple.. Manyağın biri bir tarikat kurmuştu.. Sonra üyelerini cennetimizi kuracağız diyerek Güney Amerika'da (Guyana) toplamıştı. Liderlerinin bir vaazı üzerine 1000 kişi siyanür içerek intihar etmiş, intihar etmek istemeyenler öldürülmüştü. 5000 kişi. Bu da Hıristiyanlıktan beslenen bir yapıydı.
Sol ideolojilerde bu anlamda derinlik yok. Otorite kanalıyla kitlelere şarj edilmesi gerekiyor. Böyle örgütlerde liderin vereceği hüküm, neticede şahsi karizması ve şiddetine ve zulmüne dayalı bir hadise.
Sapık da olsa itikadi ideolojiden beslenen yapılarda ise birtakım ön kabuller oluyor. Ön kabul inanmaya dayandığı için dinin emri budur dediklerinde onu kabule hazır bir kitle var. Kendilerini feda edecek bir kitle.
IŞİD'in 25.000 adamı olduğu söyleniyor.
Batı'dan gençler katılıyor. İslam ülkelerinde bu yapıdan etkilenmiş, hareket alanı bulamayan gençler var. Alt tabaka çocuklar, alt tabaka tüccarlar.. Açlıkla tokluk arasında bekleyenler.. Sistem içinde geleceğe dair hiçbir umudu olmayan ama örgütte itibar kazanacağını düşünenler. Bu insanlar yardım görmeden, örgütlenmeleri için gerekli alanlar açılmadan, silahlandırılmadan, eğitilmeden bu işleri nasıl yapmış olabilirler?
Ellerine nükleer silah geçse hiç tereddüt etmeden katliam yaparlar.
Ellerine fırsat geçse Kâbe'yi bile yıkarlar.
...
Her ülkenin güvenlik birimleri halkın bilgi edinme ihtiyacının da ötesinde güvenlik sisteminin sıkılaştırılması, belki ihbar müessesesinin biraz hareketlendirilmesi için bülten yayınlıyor. Mesela Amerikalı, Afrika'da bilmem hangi ülkeye gidecekse CIA'in web sitesine girdiği zaman o ülke hakkında bilgi alabiliyor. Sadece terör örgütleri değil hastalıklar, kargaşalar, ekonomik krizler dikkat edilmesi gereken şeyler, tehdit varsa tehdidin türü.. Stratejik bilgi olmamak kaydıyla  halkın bilgilenme ihtiyacına hitaben açık kanallardan veriliyor. Avrupa'da da böyle.
Türkiye'de güvenlik ve istihbarat birimleri IŞİD'le ilgili bir bilgilendirme yaptı mı?
Mesela siz karşılaştığınız bir kişinin konuşmalarından IŞİD üyesi veya sempatizanı olduğunu anlayabilir misiniz? Biz IŞİD'in terör örgütü olduğunu ne zaman farkettik? Kamuoyu ne zaman farketti? Örgütün hedefleri konusunda bilgilendirildik mi?
...
Bu işin kökünü bir-iki sene içinde kazıyamazlarsa/kazıyamazsak başa çıkılamaz bir yapı olur.
Sokak sokak, ev ev tarayıp toplamayacaklarsa havadan bombardımanla ne yapmak istiyor olabilirler?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.