Büyük travmadan sonra kimlikler değişir

A -
A +
Vamık Volkan bu konuşmayı 2007'nin eylül ayında yapmış.
Gürültülü patırtılı seçimden, 367 tartışmalarından yeni çıkmışız.
MHP'nin ön alan desteği ile cumhurbaşkanını yeni seçmişiz.
Paralel yok veya var biz bilmiyoruz.
Ergenekon yok.
Balyoz yok.
(Gerçi şimdi de yok)
Barış, müzakere, Oslo, Kandil, İmralı yok.
Uzun konuşmadan pasajlar.. Detaylarını bulabilirsiniz. Bugün bunları söylemiş olsa oraya buraya çekilebilir(di). Dün söylemiş, o günün şartlarında öngörebildiği bir şey olmuş mu, bilmiyorum. Yeni bir Türk kimliği gelişiyor demesi ilgimi çekti:
"Toplumlar zaman zaman ‘Biz şimdi kimiz’ sorusunu sorarlar” 
Toplumlar değişirken veya gerilerken liderlerin psikolojisi büyük önem taşıyor. Talihli toplumlar “onarıcı lider” bulurlar. 
Kimliğimiz sallantıdaysa, saldırı altındaysa liderin kişilik yapısı çok önem kazanıyor. 
Onarıcı liderler olduğu gibi yıkıcı liderler de var. 
Miloseviç, ölümcül bir yol bularak Sırp kimliği inşa etmeye çalıştı. Bunun karşıtı Çekoslovakya’da Havel’dir. O onarıcı liderdir. 
....
1979’da ABD’ye gittiğimde Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat, Kudüs’e gidip İsrail Parlamentosu Knesset’de “Araplarla İsrailliler arasındaki çatışmanın yüzde 70’i psikolojik” dedi. Bu sözler Amerika’da büyük ses getirdi. Benim de aralarında bulunduğum bir grup psikiyatriste, “Gidin, İsrail-Filistin arasındaki ilişkilere bakın, psikolojiyi inceleyin” diye görev verildi. 
....
Büyük gruplar ve milletlere tek kişiymiş gibi bakılıyor. Bir grup çatışma içinde olduğu zaman onun psikolojik arka planı var. Büyük gruplar sadece rasyonel davranmıyorlar. Bilinçdışı davranışlar vardır. Bu psikolojik süreçleri anlamadan çözüm bulmak çok zor. 
Seçilmiş travma ve seçilmiş zaferler.. 
Allah göstermesin Türkiye’nin başına bir bela gelse, güçlü geçmişimiz var. Hemen bizi birbirimize bağlayacak zaferlere bakıyoruz. Bir de birbirimize bağlayan başımıza gelen eski travmalar var. Orada çözülmemiş psikolojik süreçler ortaya çıkıyor. Örneğin keder yapmamışız, yas tutmamışız, aşağılık duygularımızı değiştirememişiz. Bu gibi sosyal süreçler ileride tekrar alevleniyor. Yıllar sonra bile. Bazen çok kötü sonuçlar doğuruyor . 
...
Seçilmiş zafer ve travmalar politika aracı olarak manipülasyon konusu yapılıyor...
Mesela Miloseviç fena şekilde manipüle etti. Osmanlının 600 sene önce orada oluşunu canlandırdı. Bunun üzerinden siyaset üretti. 
...
Büyük bir travmadan sonra kimlikler değişiyor. İstiklal harbinden sonra kimlik ortaya çıkıyor: Türk kimliği. 
 
Cumhuriyet’ten yüz sene sonra şimdi bu kimlik değişiyor. Onlara bakmak gerekiyor. Nasıl değişiyor, nereye doğru değişiyor? Yeni bir Türk kimliği gelişiyor. Bütün çatışma buradan çıkıyor. 
...
Şu anda endişem, “biz kimiz” sorusu o kadar alevlendi ki konuşma yerine çatışmaya gidiyor.
İki kocaman çadır düşününüz. Bir çadırın altında bir millet yaşıyor. Tabii bunun altında küçük küçük çeşitli gruplar var. Aileler, meslekler vs. Çadırın bezi bizim kimliğimizdir. 
...
Bütün mesele çadır bezini tekrar onarmaktır. Bunu yapmazsanız, devamlı öldürürsünüz. Tarihte bu süreç onlarca yıl sürer. 
...
ABD’liler politik psikolojiden yararlanmış olsalardı bugün Irak’ta başlarına gelenler olmazdı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.