Ankara'da vali olmaktansa...

A -
A +
Ankara'da vali olmak mı daha cazip, Kars'ın Digor kazasında kaymakam olmak mı? Biraz da mizaçla ilgili herhâlde. Ankara'da vali olmanın diğer yerlerden biraz farkı var. Bütün devlet ve hükümet ileri gelenleri orada. Bana çok cazip olmaz gibi geliyor. Bu işle uğraşanlara (aslında onlar devlet hizmeti diyor, bir iş olarak görmüyorlar) sormak lazım. Aynı şekilde tercih hakkı olsa, merkezin uzağındaki bir tugayın komutanlığı bana daha keyifli olur gibi geliyor. Çünkü merkezî karargâhta onlarca yüksek rütbeli var.

Filan yerdeki emniyet müdürünün hayali bir gün aynı işi İstanbul'da yapmaktır. İstanbul'dakinin hayali ne olabilir? Değiş tokuş imkânı verilse, Emniyet Genel Müdürü ile yerini değiştirmek isteyeceğini zannetmiyorum. Bu işlerdeki alışılmış beylik sözler eskisi kadar kullanılmıyor: Vatanın her köşesinde hizmet kutsaldır, gibi. Önemli olan hizmettir gibi.. Önemlidir, kutsaldır ama İstanbul'da biraz daha kutsaldır.

Galiba kutsallık biraz da bütçe ile ilgili.. Bu hesapla en kutsal belediye başkanlığı İstanbul sayılır.. Sonra Ankara, sonra İzmir.. .... Oldum olası, bir şehire bir başka şehirden mülki amir gönderme, müdür gönderme işine aklım ermez. Sıralanan gerekçelere rağmen ermez. Her şehir, her ilçe, kendi yöneticisini, kendi içinden çıkarsın. Her şehirin, her ilçenin memurları, öğretmenleri oradan seçilsin. İşe orada başlayıp orada emekli olsun. Başka bir şehre gitmek istiyorsa..

İstifa etsin, normal özel sektör çalışanı gibi tazminatını alsın.. Gitmek istediği şehirde işe müracaat etsin. Yahut transfer teklif edilsin Tabii ki "yerel"e bırakılamayacak işler de var. Biz yine hizmet diyelim, o tip hizmetler merkezden yürütülür, merkezden koordine edilir. Türkiye'nin her köşesinde aynı şartlarla, aynı imkânlarla, aynı mevzuatla kamu görevlisi istihdam etmek şart mı? İstanbul'da 100 liraya satın alınabilecek bir hizmet, doğudaki bir ilçede 35 liraya alınabilir. Ayrıca, yerel yönetici isterse keyif için Türkiye'nin en iyi lisesini kendi ilçesinde kurmak isteyebilir. En iyi öğretmenleri transfer edebilir. Bir başkası kendi bölgesine en iyi ziraatçileri toplar. Bir başkası iddialı bir hastane açar. "Bu konularda neler yapılabilir"in üzerinde bile düşünülemiyor. 

Üniter yapının zedelenebileceği korkusu var. Merkezde toplamak, merkezden dağıtmak, kamu görevlilerini o şehirden bu şehire, bu şehirden o şehire göndermek yapıyı pekiştirse endişemizin bir anlamı olur. Hayır, pekiştirmiyor. Aksine ne giden gittiği yeri sahipleniyor, ne de gidilen yerdekiler geleni sahipleniyor.
 
                 DÜTTÜRÜ DÜNYA

Önce Süleyman Demirel büyüğümüz açıklamıştı: Derin devlet vardır, devletin işletilmesinde sıkıntı olduğu zamanlarda devreye girer vs. Sonra Kenan Evren Paşamız teyid etmişti. Evet vardır, 12 Eylül derin devletin işidir. Bize ne demek düşer: İyi ki var, şükürler olsun ki var, keşke olmasaydı, oldu da ne oldu gibi şeyler söyleyebilir miyiz?

 ..... 

Ben şunu merak ediyorum: Hemen hemen bütün kurumların yanlış doğru başarı kriterleri var. Bu kriterlere bakarak işlerinde ne kadar başarılı olduklarını anlayabiliyoruz. Aynı işi yapan diğerleri ile mukayese edebiliyoruz. Yerine göre başarı sırasına göre dizip, birinci, ikinci, üçüncü, ... onbeşinci diyebiliyoruz. Hükümet sözkonusu olunca yine sağlıklı veya değil.. Gelişinin ve gidişinin yolu belli. Ne yapıp ne yapamadıkları belli. İki büyüğümüzün altını çizerek "evet var" dedikleri derin devlet kurumunun başarısı-başarısızlığı nasıl anlaşılır? 

Tabir mecazi de olsa, kendini bu işe adamış insanlar vardır, onların başarılı olup olmadıkları nasıl anlaşılır? Yola baş koymak, kurallardan azade olmak için yeterli midir? Yanlışlarının bedeli var mıdır, varsa kim öder, kimlerle beraber öder? Keşke bu konularda da konuşanlar çıksa.. Ne yaptıklarını merak etmiyorum. 

Bir iş yaparken; Onlar için iyinin, 

Onlar için kötünün, 

Onlar için ehvenin,

Onlar için acilin ne olduğunu ve neye göre nasıl karar verdiklerini merak ediyorum. Metodları çok derdim değil...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.