Şuuraltınızı yoklayın bakalım ne diyor?

A -
A +
Dün, halim selim, mahzun ve masum bir tanıdığım, "Aslına bakarsan Avrupa'daki terör olayına sevindim" deyince şaşırdım.
Ve bir şey farkettim:
Biz söylediklerimizi değil, gizlediklerimizi, bastırdığımız duyguları, şuuraltımızdakileri örtüştürebildiğimiz nispette bir arada yaşayabiliriz.
Bu işte samimiyet nasıl olur, bilmiyorum.
Böyle bir talep var mı onu da bilmiyorum.
....
Hatırlıyorum: Çeçenistan Rusya ile savaşırken, Çeçenlerin eylemi Türkiye'de terör olarak kabul edilmezdi. Bırakın kabul edilmesini, Anadolu'nun herhangi bir yerinde bir vatandaş çıkıp, "Yahu bunların eylemi de düpedüz terör" demeye kalkışsaydı oracıkta linç edilirdi.
Gazzeli'nin eylemini de Türkiye'de terör olarak anlatamazsınız.
"Sebebi şudur budur, işin aslı öyle değil böyledir" konusunda çok şey söylenebilir. Sonucu söylüyorum: Terörist dedirtemezsiniz.
Başka ülkelerde de bu işin tersi doğrudur. Siz, terör örgütü dediğiniz zaman onlar ne dediğinizi bile anlamazlar. Başka türlü görürler. PYD örneği. Veya Suriye'de rejimle savaşan gruplardan bazılarının bazı yerlerde kahraman olarak görülmesi, bazı yerlerde  terör örgütü muamelesi görmesi gibi.
IŞİD'in terör örgütü olduğunu Türk kamuyu çok geç farketti.
...
Terör konusunda resmî ağızlardan duyduklarınızın tamamı iç kamuoyuna yönelik. Aslında Avrupa'ya seslenirken, Rusya'ya bir şey derken, Esad'a doğru konuşurken iç kamuoyuna sesleniyoruz. Dışarıda bu akıl yürütmelerin bir faydası olmuyor.
...
Brüksel'deki terörün ne anlama gelebileceği konusunda bizim uzmanlardan tatmin edici açıklama duymadım.
NATO'nun başşehri Brüksel'in seçilmesi tesadüf mü, bir anlamı var mı, bu iş nereye doğru gidiyor, arkasından neler gelir, gelebilir. Ortalama Türk insanının yani bizlerin anlayabileceği bir uzman açıklaması, analizi yok. Daha önce bize ezberletilen açıklamalar Belçika'daki terörü açıklamaya yetmiyor. 
Ayıp değil ya, yardım olmadan anlayamıyoruz. 
Bir taraftan terörle mücadele ederken diğer taraftan kamuoyu desteği sağlamak ve insanların moralini yüksek tutmak için çalışmak yani kamuoyu oluşturmak anlaşılabilir bir yol. Denenmiş bir yol. Ama milyonlarca insanda biriken öfkeyi zararsız ziyansız boşaltabilecekleri bir kanal da bulmak lazım. Ara sıra toplumu rahatlatmak lazım. Üç beş tane figüre sabah akşam sövdürünce ne olacak. Hangisini hangisinin eline verseniz parçalar.
İpi azıcık gevşetmenin, insanları azıcık soluklandırmanın bir yolu yok mu?
 
           SADDAM VECİZESİ
 
“Sizi nefret etmemeye davet ediyorum; çünkü nefret, kişinin adil davranması için boş alan bırakmaz, körleştirir ve bütün düşünce kapılarını kapatır.”
Bu sözler yaşarken bir nefret, gaddarlık ve despotluk ikonu olan Saddam Hüseyin’e aittir ve 2006’da asılmadan önce Irak halkına hitaben yazdığı mektuptan alınmıştır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.