HEBELE HÜBELE

Böyle bir talep var mı? Basının özgür olduğu dönemler oldu mu? Bu iş kanunla mı olur? Anayasa ile mi olur.. Olmaz herhâlde.. Olsa anayasaya "basın hürdür sansür edilemez" yazmış abiler. Herkes kanun önünde eşittir  yazmışlar. Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir, yazmışlar. Daha ne yapsınlar.. Kalkıp bir de sizin yerinize yürüsünler mi? Örneklerden de anlaşılacağı üzere bu iş anayasaya madde koymakla olmuyor. 

Biz "peki nasıl olur"a cevap arıyoruz.. Ama ondan önce bu memleketin ama bugün ama dün böyle bir talebi oldu mu sorusuna da cevap bulmamız lazım. Aslına bakarsanız yok. Ne yapacaksınız özgür basını..

Mahkemelerden adalet talebiniz var mı? O da yok. Mağdur olunca aklımıza gelir.

Son 20 sene içinde efsane bir mahkeme kararı hatırlayanınız var mı?

Adalet tecelli etti, vicdanlarımıza su serpildi diyebileceğiniz türden bir karar? Benim hatırladığım yok.. Muhtemelen sizin hatırlamaya da ihtiyacınız yok.

Şöyle kılı kırk yaran, savunmanın heyecan verdiği, iddia makamının gecesini gündüzüne kattığı, dosyalar, deliller, şahitler, aldatmak isteyenler, çürütenler.. Ve adalet.. Yok.

Polisten çuvalla savcılığa, savcılıktan dosya ile mahkemeye.. Sahneleri vardı. Hiçbiri adaleti çağrıştırmıyordu.

Adi vakalar zaten herkesi canından bezdirmiş.. Ben tuttum götürdüm, onlar bıraktı.. 27 defa yakalanmış.. daha ne yapalım.. Kanun onları koruyor vs..

...

Siyasi davalar hangi kategoriye giriyor?

Ergenekon desek bize anlatılana göre oyuna gelmişiz.

Balyoz desek kumpasmış.

12 Eylül davası desek sünnet merasimi gibi oldu da bitti maşallah.. Gürültü patırtı, elde iki kişi kaldı.. ikisi de hüküm kesinleşmeden öldü.. Adalet 35 yılda tecelli edemedi.

12 Eylül'ü niye yargıladık da 60 ihtilalini, 12 Mart'ı yargılamadık? Yargılayacak adam kalmadı. Pekiii 28 Şubat ne oldu, bir karara varıldı mı? 

Siyasi davalardan kısa süreliğine ekmek çıkar fakat adalet çıkmaz. Hayır çıkar diyeniniz varsa 60 yılda 6 tane değil, iki örnek göstersin.

...

Düzenlemeler hep günü kurtarmaya yönelik.. Olmuş yapboz tahtası. Yasama teorik olarak kanun yapar ama pratikte tartışılmaz. Önlerine hazır gelir.

.........

Basın deyince İngiltere'nin enformasyon bakanının sözleri gelir aklıma.. Savaş yıllarında, "Bana bir ajans lazım" demiş; "verdiği haberlerin yüzde 98'i doğru olacak, yüzde iki bana yeter"

Anlayanlara sorun bugünkü medya haberlerinin vazgeçtik yüzde ikiden, üçten, beşten hiç olmazsa yarısının doğru olma ihtimali var mı?