Artık liyakat aranmıyor...

Şartlar böyle zorluyor herhâlde.

Kamuda görevli bir adamın bir demecini, yorumunu vs görünce hemen adamın bulabildiğim kadarıyla geçmişine bakıyorum. Yuvarlama ifadeler.. Yozgat Yüksek İslam Enstitüsü'nü bitirdikten sonra uzun süre özel sektörde yöneticilik yapmış.. Bunun tercümesi şu: O işle ilgili hiçbir tecrübesi yok, birikimi yok, o işi yapacak adam değil. Bilmiyoruz ama belki atayanlar için elle tutulur tek vasfı sadakattır.

Söz dinlesin.

İhanet etmesin.

Sosyal medyada kaymakamlar görüyorum.. Müsamereye katılan öğrenciler gibi.. Ağza alınmayacak şeyler yazıyorlar ve hayrettir alkış tutanlar oluyor. Yakında Battal Gazi ünvanı da verirler.. Bu üslubun, bu tavrın utanılacak bir iş olduğunu farkettiğimiz anda normalleşme başlamış demektir.

...

Valilerin de çoğunun profili değişti. Öyle uzuuun araştırmalara gerek yok.. Dilediğiniz bir il valisinin twitter hesabında yazılanlara geriye doğru göz atın zihniyet profilini çıkarabilirsiniz.

Hakimlere bakın, savcılara bakın, rektörlere bakın, maliye bürokrasisine bakın, diğer kurumlara bakın.. Bayağı bir değişme var.

Tek teselli yolu şu olabilir:

Seferberlik hâlindeyiz şimdi ince eleyip sık dokuyacak mecalimiz yok.

Normal düzene geçince nasıl olacak, sıfırdan adam mı yetiştireceğiz.. Yanlış doğru yarım asırlık gelenek altüst olmuş.

Mümkünse hariciye mensuplarının da tweetlerine bakın.

Danışmanlarınkine bakın.

Baktıktan sonra bulabilirseniz biyografilerini okuyun.. Ne olduysa son 3-4 sene içinde oldu. Daha önce bu kadar savrulmamıştık.

....

İnönü ile yapılan mülakatlardan birinde vardı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında istasyona adam gönderir, İstanbul treninden inen kravatlıları toplayın getirin derlermiş. Memur yapmak için.

İlk kriter sadakat olunca fesine bakın kravatına bakın da olmaz. Referans lazım: Tanırım iyi çocuktur. İyi çocukluk da yetmez. Başka nelere bakmak lazım bilmiyorum.. Sadakat testinin nasıl yapıldığını da bilmiyorum. Kamu hizmetlerinde sadakat nasıl olur onu da bilmiyorum. Hangi derde derman olarak aranıyor onu da bilmiyorum. Ama bunun bir çözüm olmadığını biliyorum. Özal, sadakati değil liyakatı esas alırdı.

Devlet kadroları ilk defa İttihat Terakki iktidarında altüst olmuş.

Sonra cumhuriyetin ilk yıllarında, sonra 60 darbesinde.. 12 Eylül'de 60 döneminde olduğu kadar tersyüz edilmemiş.