Kelimeler tükendi..

A -
A +
Milli irade, kumpas, algı operasyonu, ihanet, hain, şehitlerimiz, vatan toprağı, tek bayrak, siyasi uzantı, terör örgütü, eğilmeyiz, yeriz ama yedirmeyiz, yargı kararı, yüce yargı, yerel yargı, temyiz, hukuk demişken, iddianame, dosya, deliller, kayıtlar, ses kayıtları, iftira, Ortadoğu, yaprak kımıldamaz, oyun kuran, oyun bozan.. Şimdi bir de andıç çıktı. Ben andıcın askeri literatüre ait olduğunu zannederdim.. Teamülü kanunların üstünde zannettiğim gibi. Muhtemelen şimdi de bazıları fiili durumu anayasanın üstünde zannediyordur ki, aslında öyle.. Geçen gün 960'tan, 971'den, 980'den örnek vermiştim. .... Somut (müşahhas) kavramlarla konuşmak eski askerlerin de işine gelmezdi. Devir teslim törenlerinden bilirdik. Türk halkının bize verdiği görev denirdi.. Azim ve kararlılık denirdi.. En büyük ordu denirdi. 2000 yıllık ordu denirdi (Hun İmparatorluğundan başlatılırdı) Ve her paragraf irtica ile mücadele, cumhuriyeti koruyup kollama, o zamanın modası ile iç düşmanlar dış düşmanlar sıralamasıyla biterdi. Düşmanlar hayaliydi ama gerilim sahiciydi. Anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirirlerdi. Yahu niye bu işin, bu üslubun, bu 50 yıllık geçim yolunun bu yolla kimlerin geçindiğinin bir muhasebesi yapılmaz. O gün itiraz ettiğimiz üslubu bugün biz kullanır olduk. Devamlı bağırıyoruz. Sakin konuşanımız kalmadı. Ne olacak, çok bağırınca varsa düşmanlar korkup kaçacak mı? Emekli komutanlar bir de eskinin sovyet politbüro üyeleri gibi hep zoraki asık suratla fotoğraf verme ihtiyacı hissederlerdi. MGK toplantısı.. Bir tarafta asık suratla oturanlar.. Öbür tarafta siviller.. Ama nasıl sivil? Sanki ilk fırsatta cumhuriyete ihanet etmek için, vatanı satmak için, irticayı hortlatmak için fırsat kollayan siviller.. Askerlerin önünde bavul dolusu klasör.. İçinde askerlik yok. Mardin'in Midyat'ında, ya da Urfa'nın Viranşehir'inde veya Manisa'da irtica hortlatılmış, onun belgeleri.. Sivillere gösterilecek.. Tedbir alın yoksa hııııı denilecek.. E tamam, irtica işi bitti, asker kışlasına döndü, asli işine bakar oldu.. Şimdi derdimiz ne ki, onların tonunda bağırıp ortalığı geriyoruz. Biz, neyi kimden kurtarıyoruz.. ... Kum saatinin kumları gibi olduk.. Biri gelip ters çeviriyor.. 10-15 sene aşağı doğru yavaş yavaş akıyoruz.. Biz akarken onlar bağırıyor.. Sonra başkası gelip tekrar ters çeviriyor yine akıyoruz.. Onlar yine bağırıyor.. Her akışta sosyal hiyerarşi altüst oluyor.. Alta kalanlar değişiyor.. Üste çıkanlar değişiyor.. Ölen, kalan, yeni katılan oluyor ama usul aynı. Sadece kodlaması değişik. ....
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.