K - A - N - U - N

A -
A +

-Kabul edenler?

-Etmeyenler?
-Edilmiştir. 
-Sayın milletvekilleri, şimdi üçüncü maddeyi okutuyorum.
.....
Ben TBMM çalışmalarını seyrederken ne olup bittiğini anlayamıyorum.
Sanki her şey usulen yapılıyor. 
Hükümet kanun tasarısını getiriyor, 
İktidar mensubu milletvekilleri ne yapacağını biliyor. 
Muhalefet de öyle. 
Özeti: İktidar elini kaldırırken muhalefet indirecek. 
Muhalefet kaldırırken iktidar indirecek.
Kimin ne söylediğinin, neye itiraz ettiğinin, neyi benimsediğinin hiçbir önemi yoktur. 
Önemli olan başkan, “Kabul edenler-Etmeyenler” dediği zaman şaşırmadan parmak kaldırmaktadır. 
O anda hafif şekerleme yapıyorsanız en emin yol grup başkanının eline dikkat etmektir. 
O kaldırırsa siz de kaldırırsınız.
O indirirse siz de indirirsiniz. 
Eğer becerebilir, konu çalışmaları arasında gündem dışı bir-iki slogan sıkıştırıp alkış toplarsanız sizden iyisi yoktur. 
Misal: 
-Şunu herkes iyi bilsin ki Şeyh Şamil’in torunları dün pes etmedi bugün de etmeyecektir. 
Bu yüce millet .... kardeşlerinin yanındadır: 
Veya; 
-Lütfen sözünüzü geri alın! Bu yüce parlamento hiçbir güce baş eğmemiştir, bugün de yarın da eğmeyecektir. 
 
 
              Gel biraz da sen oyalan
 
 
Sanki herkes işini idareten yapıyor. İdareten derken asıl işi değilmiş gibi.. Şimdilik kaydıyla böyle bir işle uğraşıyormuş gibi.. Uğraşmak zorundaymış gibi..
Henüz hayata atılmamış olanlarda ümidsizlik hâli var.
Ziraat okuyor, heyecanı yok.. Beklentisi yok. Oyalanıyormuş gibi okuyor.
İnşaat mühendisliği okuyor, aynı.
Diğer bölümlerde okuyor aynı.. Sanki biri gelip, "Bir gecede mezun olmak ister misin" dese.. cevabı hazır değil.. Yani, "Öyle bir imkân var mı, aaa ne güzel olur" demeye hazır değil. Mezuniyetten sonra boşluğa düşecekmiş gibi hissediyor kendini.
Orta yaşlı insanlar bile bir şey anlatmaya, "eskiden..." diyerek başlıyorsa yapacak bir şeyi kalmamış demektir.
Bu kadar insanı bıkkınlığa, bezginliğe, ümidsizliğe düşüren ne?
İnsanların hayali iş ya da işi üzerine değil.
Çeşitli yaş ve meslek gruplarından bin kişi toplayın.. (ki benzeri araştırmaları yapıyorlar) onlara size bir milyon lira versek ne yaparsınız deyin, işiyle ilgili hayali olan beş kişi bulamazsınız.
Hepsi sanki 50 yıldır çalışmış da yorulmuş gibi çalışmadan geçinmek üzerine hayallerini sıralayacaktır.
Amaçla araç karışınca mı böyle oluyor, ülkemize özel şartların da payı var mı, kestiremiyorum.
Ama büyük bir bezginlik var.
Hâlâ işini uyduran uyduruyor, inancı yaygın.
Hâlâ bir ucu devlette olan işlerden medet umuyor insanlar.
Belediyeden bir iş ayarlanabilirse..
Şuradaki iş bağlanabilirse..
İmar işi hâlledilebilirse..
Tanıdığın varsa..
Arkan varsa..
İşimi iyi yaparsam, başarılı olursam, en iyi olursam üzerine beklenti yok. 
İyi örnek de yok zaten.
Nemalanma kriterleri arasında bunlardan hiçbiri yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.