Bir de bu gözle bakın

965'te Demirel gelmiş.

971'e kadar sıkıntı yok.

984'te Özal gelmiş.

987'ye kadar müthiş değişimler.. 991'e kadar eh işte düşe kalka.. Sonrası sıkıntı.

2002'de Erdoğan gelmiş. 2009'a, hatta 2010'a kadar sıkıntı yok.. Sonrası malum.

...

Biz her olayı düşmanlıkla açıklıyoruz ya..

Düşmanlar bir oldu, üstümüze geldi.

Peki bu düşmanlar 950'den 957'ye kadar..

965'ten 971'e kadar..

984'ten 991'e kadar..

2002'den 2009'a, 10'a kadar neden bizimle uğraşmamışlar.

Tamam bugünler özel günler, büyük kısmını atlattığımız sıkıntılarımız var.. Ama normal zamanda bu dönemlere bu açıdan bakan, adamakıllı araştıran kimse çıkmadı.

Ortak özellikleri bulunabilir.

Ekonominin katlanması, kalkınma, huzur refah vs hep bu dönemlerde olmuş. Sonra gelsin huzursuzluk, karışıklık..

Hangi hâllerde iş kontrolden çıkıyor.

Sonra ne oluyor da rayına giriyor.

Her olayı kurtuluş harbi tadında açıklıyoruz.

Tamam.. O aradaki huzurlu, sakin, herkesin işinde gücünde olduğu yılları neyle açıklayacağız.

50'den 57'ye, 964'ten 71'e, aradaki boşluktan sonra 91'e, aradaki boşluktan sonra 2010'a kadar olan dönemi.

Başka bir iş var bu işin içinde.

Demirel dönemi birkaç türlü anlatılabilir. Mesela biri de şöyle olabilir:

Seçimle geldi, düşmanlar, yerli işbirlikleri, hainler bir oldu 71'de devirdiler.

Yılmadı, azimle çalıştı, çırpındı, 73 seçimlerinden sonra bir daha toparlandı, MC'ler, koalisyonlar demedi 980'e kadar direndi.

980'de bir kere daha devirdiler yılmadı, çalıştı, çırpındı, 987'de gömüldüğü yerden çıktı, 91'de bir daha başa geçti. Sonra cumhurbaşkanı oldu.

Her olup biteni düşman ve düşmanlıkla açıklayan biz onun iniş çıkışlarını neye bağlıyoruz.

İndim çıktım indim çıktım.. Onun açısından azim, mücadele vs olsa bile bizim açımızdan önemi ne..

Bu işlerin galiba bir tek cevabı yok.

....

974'te gözyaşları arasında Kıbrıs'a çıkarma yaptık.

42 sene geçmiş. 42 sene boyunca bu konuyu irdeleyen uzman, analist, stratejist, eski devlet adamı olmuş mu? Yok. Sadece kahramanlı menkıbeleri var.

Ne maksatla ve kimin için çıkarma yaptık, elimize ne geçti, ne kaybettik..

NATO'nun 2'nci, dünyanın 4'üncü büyük ordusu ile çıkarma yaptık.

Dünyanın 20'nci büyük ekonomisi olup 4'üncü büyük ordusuna sahip olmak da herkese nasip olmaz. Her işimizde bir gariplik var.