Başkumandanın hayatını kurtaran hizmetçi

A -
A +
Geçen sene taşradaki bir kitapçıda Şevket Rado'nun 960'lı yıllarda çıkardığı Tarih Mecmuası'nın bütün sayılarını ciltlenmiş hâlde buldum. Bazen gelişigüzel bir cilt seçip karıştırıyorum.
İttihat Terakki döneminde devlet görevinde bulunanlarla ilgili enteresan hatıralar da var. Yalın hatıralardan daha çok şey çıkarıyor.
Mesela Türkiye'nin ilk Emniyet Umum Müdürü Ahmet Erner'le yapılan bir mülakat var. O mülakatta İttihatçılar dönemindeki diyalogları okuyunca şunu farkettim. Devlette usul, ciddiyet kalmamış. Ayaklar baş olmuş. Sanki çapulcuların hâkimiyeti başlamış. Fetva makamındaki adam bile, kendisinden istenen oluru yazdıktan sonra, "Talat'a söyle, o binayı devlete mal etsin" diyor. Sözü edilen bina Sansaryan Hanı.. Emniyet Genel Müdürlüğü yapılan bina.
Uzun mülakatta ilk genel müdürün anlattığı çok hatıra var.. Biri şöyle:
"Bir gün makamımda iken telefonum çaldı. Karşımdaki Sadrazam Talat Paşa idi:
-Ahmet çabuk bana kadar gel!
Önemli bir talepte bulunacağını anlamıştım. Seri bir vasıtayla Babıali'ye geldim. Beni görünce, yüksek sesle:
-Şu Enver delinin biri! Başkumandanlık yetmiyormuş gibi şimdi de benden sadareti alacak ve aklınca diktaya gidecek. Sana mühim bir vazife veriyorum. Enver'in her hareketini takip edip bana bildireceksin.
Aralarındaki anlaşmazlığa bidayetten beri vâkıftım. Makamıma dönünce Serkomser Hasan Tahsin'i çağırıp onu bu işle görevlendirdim. Hasan Tahsin o günden itibaren, Enver Paşa'nın Kuruçeşme'deki yalısında tavsiyeli hizmetçi olmuştu. Paşa ile temas edenleri günü gününe rapor ediyordu.
O sıralarda mühim bir olay vukua gelmişti. Her nasılsa yalıya girebilen meçhul bir şahıs, salonda karşılaştığı Enver Paşa'ya ansızın silah çekti. Tam ateş edeceği sırada hizmetçi kılığındaki Serkomser Hasan Tahsin, mütecavizin üzerine atılarak tabancasını alıp onu yere yıkmaya muvaffak oldu.
Suikastı önleyen hizmetçiyi tavsiye eden ben olduğum için paşa bana doğru âdeta koşarcasına yaklaşıp kucakladı:
-Sana çok teşekkür ederim. Burada Mümtaz ve Kâzım (Orbay) gibi muhafızlarım dururken gönderdiğin hizmetçi hayatımı kurtardı.
Fakat bu iltifatının hemen akabinde başarısının heyecanından olacak, bizim Hasan Tahsin ileri çıkıp:
-Paşam ben hizmetçi değil serkomserim! demesin mi?
Salondakiler hayretler içinde kalmıştı.
Başkumandanlık mükâfat olarak İstanbul polisine on bin liralık tahsisat ayırmıştı. Evvela reddettimse de, bu parayı asker kaçağı yakalayan her polise onar lira verilmesi kaydıyla kabul ettirdiler. İlk önce verimli netice veren bu işi bizimkiler istismar etmeye başladı. Önüne geleni asker kaçağıdır diye yakalayıp getiriyorlardı.
Polis Umum Müdürlüğünde iki sene kaldıktan sonra Mart 918'de Sivas valiliğine tayin edildim."
 
İZİN
Eylül ayının ikinci haftasında görüşmek ümidiyle.. Hoşça kalın.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.