Gizli belge dedikleri...

A -
A +
İngiltere 980 yılına ait belgelerdeki gizliliği kaldırıp erişime açtı. Sanal ortamda kırık dökük, parçalar hâlinde var. İşi bilenler belki doğrudan kaynağına da erişebiliyordur. Bizde de benzeri bir gelenek olsa ne güzel olur. Bu notlara belge, gizli belge vs. deyince gizli belgelere başka isim bulmak lazım. Belge diye okuduklarımız nihayetinde o ülke diplomatlarının merkeze geçtikleri notlar.. Filanla görüştüm, dedi ki.. Falancadan duyduğuma göre.. Bu notlardan biri beni çok şaşırttı. Rahmetli Gün Sazak İngiliz elçisiyle görüşmek istemiş. Bir saatlik görüşme sonunda İngiliz elçisinin merkeze geçtiği notlar özetle şöyle; * İngiltere ile devamlı ve gizli bir ilişki kurmak istediğini söyledi. Ben açıkça böyle bir şeyi destekleyemeyeceğimizi; ama elbette tüm görüşlerdeki Türk liderleriyle tamamen doğal bir kontak sürdürmeye ilgi duyduğumuzu söyledim.  * Uzun uzadıya Türkiye’nin en büyük belası olarak atfettiği Sovyet tehlikesinden bahsetti. Sonuç olarak, Türkiye’nin İngiltere’nin yardımına ihtiyacı olduğunu ve dünya siyasetinin lideri olan İngiltere’nin MHP’yi desteklemesi gerektiğini söyledi. * MHP’yi ve orduyu Ecevit uysallığı ile “yıllardır hazırlık aşamasında olan komünist hâkimiyet” karşısında var olan iki bariyer olarak tanımladı. * Bana çoğunu notlardan okuduğu 1960’tan beri gelişen olaylar hakkında yaptığı analizlerin detaylarıyla sizi yormayacağım(!) Vardığı sonuç ise giderek orduyu da hedef alan ve artış gösteren solcu terörizmin bir darbeye zemin hazırlamak için yapıldığı ve bir komünist darbe amacı taşıdığıydı. Şaşırtan kısmı şurası: Terörün darbeye zemin hazırlamak için yapıldığını düşünüyor, tamam. Ama terörün arkasında Sovyetler olduğunu zannediyor. Darbe sonunda komünist diktatörlük kurulacağını zannediyor. Samimi olduğunda şüphe yok.. Ama saf bir tarafı var. O günkü dengeleri çözememiş. Niçin darbe yapılmak istendiğini anlayamamış. Darbeye kimin zemin hazırladığının farkında değil. İngiltere Türkiye ilişkilerinin arka planından habersiz. Peki bugün hayatta kalanlar bu işin farkında mı? 12 Eylül sonrası gelişmelere ve gidişata bakarak, "hım, demek ki bunun için yapılmış" diyebiliyorlar mı? İşe karışan emekli generallerin fark ettiği bir şey var mı? Tahsin Şahinkaya bir vesile ile 30 yıl sonra konuşmuştu. O da; darbe yapacağımızdan Amerika'nın haberi yoktu, diyor. Onun saflığı da beni hüzünlendirmişti. Oysa en safları dedikleri Evren Paşa ihtilalden sonra bazı şeylerden şüphelenmiş, bazı şeyleri anlar gibi olmuştu. Emekli paşalar, eski bakanlar, başbakanlar olup bitenden bu kadar habersiz ise siz (ya da biz) kimden neyi anlamasını bekliyoruz. Neyimize güvenerek şu işe, bu gidişata tepki gösteriyor, kıt aklımızla tavır koyuyoruz. Belki bugün dost veya düşman zannettiklerimizin durdukları yere 30 sene sonra bakanlar ne görecek? Gördükleri ne işlerine yarayacak?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.