Şehit Mehmet Karaaslan A.İ.H. Lisesi velileri dertli

“İlçemizde bulunan Şehit Mehmet Karaaslan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin velilerinden biri olarak, şahsım ve diğer bazı velilerimiz adına okulumuzun sorunlarını çözüme kavuşturmak amaçlı taleplerimiz var. Okulumuz devletimizin FETÖ/PDY örgütünden temizleyerek ilçemize eğitim için emanet edilmiş bir okuldu. Biz öğrenci velileri olarak ve okul aile birliğimiz okulumuzu dört elle sahiplenmiş durumdayız. Okulumuzda daha başarılı bir eğitim yapılabilmesi için bazı arzularımız vardır. Geçici eğitmenlerin değil kadrolu, işinde uzman ve İ.H.L kültürüne uygun eğitmenlere kavuşmasını istemekteyiz. Kayıt aşamasında denildiği üzere 80 puan altına öğrenci alınmamasını istemekteyiz. Eğitim statüsünde kız öğrenci ve söz verildiği üzere proje okulu statüsüne kavuşturulmasını istemekteyiz. Değerli büyüklerimizden gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ederiz.”

 

 

 

Feridun Ağabey merhaba… Geçenlerde gazetelerde de yayınlandı. BDDK Kredi kartlarıyla ilgili kullanıcıları rahatlatan bir uygulama getirdi. Buna göre kart hamili, talep etmek suretiyle kullanılabilir kart limitini azaltma, kartı iptal ettirme ve sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu bildirilirken, kullanılabilir kart limitinin azaltılmasına, kartın iptal edilmesine ve sözleşmenin feshine ilişkin kart hamilince yapılan talebin en geç yedi gün içinde kart çıkaran kuruluşça yerine getirilmesi zorunlu olduğu belirtiliyor. Ayrıca, şubeler kanalıyla yapılan kullanılabilir kart limitinin azaltılmasına veya kart iptaline ilişkin taleplerde, bu talebin hangi tarihte alındığına dair şube yetkililerince imzalanmış bir belgenin veya doldurulan limit azaltma ya da iptal talep formunun bir örneğinin de kart hamiline verilmesinin zorunlu olduğu kaydediliyor. Biz de aynı şekilde herhangi bir GSM kurumundan aldığımız cep telefon numaralarının veya bu numaralar üzerinden aldığımız hizmet ve paket programlarıyla ilgili değişiklik talep ve iptal etmek gibi isteklerimizin yerine getirilmesini ve bununla ilgili de yazılı bir belge verilmesini talep ediyoruz.”

 

 

 

Merhabalar Feridun Ağabey. İslamiyet’e ve vatanıma aşk derecesinde bağlı bir gencim. Şehit olmak ümidiyle, askerden dönmek istemeyip, özel harekâtçı olarak kalmak istemiştim ama annemin telefonda ağlamasına dayanamayıp şafak bitince döndüm. Buna rağmen, sivilde bazı insanların, Müslüman olmakla değil de etnik ırkıyla övünmeleri, zoruma gidiyor. Büyüklerimiz buyurur ya "Kendini ne kadar översen, karşındakini o kadar yermiş olursun!" Bir insan halis Müslüman olduktan sonra hangi etnik kökenden olmuş ne önemi var? Müslümanların arasından ümmetçiliği alıp onları ırklara bölenin İngilizler olduğu meşhur bir tevatür değil midir? Maalesef bu konuda toplum olarak yeterince bilinçli değiliz. İslam ve vatan sevgisi insanı yükseltir. Kimse kendi ırkını seçemez ki bu yüzden övünebilsin veya yerilsin. İnşallah Müslümanlık şuuru toplumumuzda yükseldikçe bu problem kendiliğinden yok olacaktır.

 

 

 

“Sayın Feridun Ağabey, benim göndermiş olduğum TOKİ ile ilgili yazıyı okudum ve çok duygulandım. Allah razı olsun. Yaşadığımız sıkıntılara rağmen sesimizi duyan ve duyuran insanların olduğunu görmek inanın mutluluk ve umut veriyor insana. Sonuçta hepimiz bir sınavdayız ve kaderimizi yaşayacağız. Siz bizim sesimizi duyurmakla sınavı verdiniz. İnşallah TOKİ yetkilileri de sizin vasıtanızla sesimizi duyup ona göre hakkaniyetli ve adaletli uygulama konusunda gereken tedbirleri alır. Teşekkür ediyorum” diyen İstanbul’dan Ahmet Üre isimli okuyucumuzu, bu köşe Türkiye gazetesi okurlarının köşesidir ve onların derdi bizim derdimizdir. Biz de sizlere teşekkür ediyoruz...