Nimetin kıymetini bilemeyen adam

A -
A +
Feridun Ağabey, yazacaklarım “sessiz çile” rumuzlu okuyucunuza cevap gibi olacak ama aslında evli bütün hanım ve beyler için fikrimi belirtmek istiyorum...
Evin erkeği olarak ben de sabah erkenden işe gider 12-13 saat çalışır eve yorgun olarak gelir yemekten sonra oturduğum yerde uyuyakalırdım. Bu kötü bir durum ama günümüzde işler ve şartlar çok ağır. Hanımlar bu konuda anlayışlı olmalı. Akşam eve yorgun da olsa gelecek bir kocaları olduğu için şükretmeli. Evde sıkılan hanımlara da tavsiyem Hakikat Kitabevi'nin kitaplarını okumaları. Erkeklere de tavsiyem işler ve şartlar ne kadar zor olursa olsun hanımlarınızı mutlu etmeye çalışın. En azından bunu deneyin belki de başarırsınız çünkü hanımınız hâlâ hayatta ve geç kalmadınız. 
Benim eşim vefat etti fırsat ve nimet elimden gitti. Sizler de benim gibi çocuklarınızla sığınacak bir yuva bir dost eli arayıp da bulamayabilirsiniz! “Düşenin dostu olmaz” sözünün ne kadar doğru olduğunu anlarsınız ama artık çok geçtir. Yani yarın “eyvah” demeden fırsat elinizdeyken evinizdeki, elinizdeki nimetlerin kıymetini bilin. Hanımlar kocalarına kocaları hanımlarına gereken saygıyı ve sevgiyi göstersinler...
            Rumuz: “Nimetin kıymetini bilemeyen adam”
 
 
Kendimi bazen suçlu hissediyorum
 
İstanbul’dan “Feridun Ağabey, mu maili sana rumuz ile atıyorum. Sen rumuzu yazdığında ben anlarım... Ağabey, evde benden büyük iki kardeşim daha var. Annem babam bir şey aldığında önce onların ihtiyaçlarını önceliyorlar. Onların büyüyüp de giyemediği giysiler eskimediği için bana kalıyor. Bu defa da “israf olmasın kızım. Ne var ablanın kıyafetinde kızım? Biz bunları bile bulamıyorduk kızım” türü dayatmalarda bulunuyorlar. Ben küçük olduysam hep ablalarımın eskilerini giymek zorunda mıyım? Ya da ablamın eskisi yeni bile olsa ben kendi arzu ettiğimi niye giyemiyorum? Ben bu konuda biraz diretsem bana hemen israf etmekten, komşunun kızlarından, hatta Afrika’daki yoksullardan örnek veriyorlar. Bu benim suçum mu ağabey? Kendimi bazen çok suçlu hissediyorum… Anneme bunu anlatamıyorum. Ablalarım ilgilenmiyorlar bile. Babam bu konuları hiç konuşmaz. Lütfen bir akıl verin. Benim de kendi istediğimi giymeye hakkım yok mu?” diyen “Kuzucuk” rumuzlu okuyucumuza derdini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz. Bir kere asla kendini suçlu hissetmene sebep yok. Sadece ufacık bir iletişim sorunu var. Birlikte çözebiliriz… Senin istediğin şey, israfa karşı gelmek değil. Kimsede yokken sende olduğuna şükretmemek de değil. Senin istediğin sana özel de ayakkabı, elbise çanta vb.nin de alınması. O zevki tatma arzusu. “Bu benim için alındı” sevincini yaşama arzusu. Bu arzu senin çocuk olarak en doğal hakkın… Bu hakkı çocuklarına yaşatmayan anneler yanlış yapar. Ama sakın ola bu tutum annenin seni sevmemesi değil. Kesinlikle değil! Bunu aklından çıkar. Annen seni de inan çok seviyor… Peki niye böyle davranıyor? O, zor hayat şartlarında ekstra masraf yapmamayı, biricik babacığını zor durumda bırakmamayı ve dolayısıyla yine sizleri düşünüyor… O hâlde ne yapabilirsin? Bir büyük gibi oturup annenle konuşabilirsin:
“Anneciğim her defasında olmasa da ben bilmeliyim ki ailem benim kendi arzuma göre de bana kıyafet alır. Ablamdan kalanı ben istediğim zaman giyerim. Zaten giyiyorum. Ama istersem de annem benim için de kıyafet alır. Ben sizden bana bu duyguyu bu güvenceyi yaşatmanızı istiyorum.”
 
 
Sosyal medyada özlü söz paylaşımı
 
İstanbul’dan “Feridun Ağabey, herkesin bir sosyal medyası var. Bir de sosyal medya hesabı. Benim derdim takip ettiğim birçok arkadaşım çok hoşumuza giden atasözleri veciz sözler veya sıra dışı ünlü isimlerden paylaşımlar yapıyorlar. Ben de kendime göre böyle paylaşımda bulunmak istiyorum. Ama başkalarının sözlerini paylaşmak bana tarz olarak uymuyor. Kendim bir orijinal söz bulayım diyorum. Bulamıyorum. Bulsam da kendim beğenmiyorum ya da arkadaşların alay konusu oluyorum. Bu konuda yanlış mı düşünüyorum. Ne yapmalıyım? Selamlar” diyen Mehmet Gündoğan’a tavsiyemiz şu ki; başkasının sözlerini almaktansa kendinin olanı paylaşmak düşüncesi senin onurlu, kendine saygısı olan dürüst bir genç olduğunu gösteriyor. Kutluyorum. Ama şunu da bilmelisin ki özdeyişler ve atasözleri gibi öz söylemler ya yılların deneyimiyle süzüle süzüle günümüze gelmiş ve hepimizin ortak malı olmuş değerlerdir. Ya da bir düşünürün, bir âlimin, bir bilgenin sözleridir ki onlar da bir ömür elde ettikleri bilgi birikim ve tecrübelerinin sonucunda o sözleri söyleyecek bilgeliğe gelmişlerdir. Peki böyle paylaşımları nasıl yapalım? Kimin sözü olduğunu belirterek yayınladığımızda hiçbir sorun kalmayacaktır. Üstelik o sözü beğenen bir kimse olarak senin de değerin artmış olacaktır. Keyifli paylaşımlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.