Hangi devlet destekli sigortacı çiftçiye inanmıyor?

A -
A +
Feridun Ağabey, iyi günler diliyorum. Bizim Ankara Bala’da badem bahçemiz var. 1600 civarında ve 10 yaşında ağaçlarımız var. Bahçemizi her sene don, dolu vb. bütün hava şartlarına karşı sigortalıyoruz. Tabii ki bu sigortamız devlet destekli olup yarısını devlet ödüyor. Kalanını da biz ödüyoruz. Ama buna rağmen hayli büyük miktarda para ödüyoruz. Gel gör ki bir zarar oluştuğunda sigorta bize kırk dereden su getiriyor.
Geçen sene zararımız %80 olduğu hâlde %20 yazdılar. Bir şey yapamadık. Elimizden bir şey gelmedi maalesef. Bu sene de 06.05.2017 günü aşırı yağan dolu bahçemizde %80 hasar oluşturdu. Tabii ki hâliyle sigortayı aradık durum tespiti yapmak üzere geldiler. Kendilerine göre nasıl bir gerekçeleri var ise “burada dolu yağmadı” dediler. Bizim yalan söylediğimizi iddia ettiler. Hasarın ise başka nedenlerden oluştuğunu iddia ediyorlar. Meteorolojide dolu yağdığına dair bilgiler olduğu hâlde bunu kabul etmiyorlar?
Biz bu dediğim dedik çaldığım düdük tiplerle nasıl mücadele edeceğiz? Bizim devlet destekli sigortamızı hiçe sayıyorlar. Böylece hem bizi hem devleti dolandırıyorlar. İlk önce “bu ağaçlar meyve yapmamış” dediler. Kendilerinin çektiği resimler kendilerini yalanladı. Sonra rüzgâr yaptı dediler. Gene kendilerini kendileri yalanladılar. Şimdi de böcekler yaptı dediler. Bir daha çağırdık bakalım ne diyecekler?
Elimizde resimler mevcut, dolunun yağdığı gün, verdiği hasarı fotoğrafladık. Ne yaparsak yapalım bu art niyetli ve laf anlamaz kimselere bunu ispatlayamıyoruz.
O yüzden sizin yardımınıza ihtiyacımız var. Rica ediyorum, gelip gözünüzle görün. Meteorolojiden bütün bilgileri alın her şeyi kontrol edin; dolu yağıp yağmadığını Bala insanlarına sorun. Kendiniz emin olun. Ondan sonra bu konuyu gazetenizde yayınlayın. Sizden başka çaremiz kalmadı. Bunlar bu şekilde birçok çiftçiyi mağdur ediyorlar. Gerçekten şu an o kadar çaresiziz ki o kadar şaşkın haldeyiz ki anlatamam. Devletin desteklediği sigortacı açık açık yüzümüze baka baka doğruyu söylemiyor ve bizi mağdur bırakıyor. Amaç çiftçinin zararını giderecek bir imkân sunmak mı, çiftçiyi bu tür insanların insafına terk etmek mi? Bu konuda bu insanların kötü niyetine karşı onları denetleyen kurum ve kuruluş yok mu? Biz bu insanları kime ve nereye şikâyet edeceğiz? Saygılarımla...
             B.A.-Ankara
 
 
Hastanın bilgi alma hakkını kullanmak istiyoruz
 
Feridun ağabey, sağ olun şikâyetlerimizi dile getiriyorsunuz. Sizi sık sık rahatsız etmek istemiyoruz ama sorunlar bitmiyor ki?
http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.4847&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=Hasta%20Haklar%C4%B1 linkinde görebileceğiniz gibi Madde 16’da “Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir” denilmektedir. Ama Haseki Hastanesinde laboratuvar sonuçlarının hasta ya da yakınına verilmemesi yönünde yasak getirilmiş. Hastalar isterlerse bu bilgileri eczanelerden ya da kendi imkânlarıyla bilgisayarlardan alacakmış. Kimin imkânı var kiminin yok ayrı bir mesele, eksik bilgi ve yanlış bilgi alma konusu ayrı bir mesele. Bu bilgilerin en doğrusunun hastaneden alınabilmesi değil midir? Tamam, önerilen yollardan alanlar zaten alıyordur ama isteyene de bu sonuçların verilmesi gerekmez mi? Bu konuda bir yanlış anlaşılma mı var? Başka bir sebep mi var? Haseki Hastanesine bizim adımıza bu uygulamanın nasıl olduğunu sorup öğrenebilir misiniz?
           Erol Kara-İstanbul
 
 
Benden başka herkes mutlu olacak
 
Feridun Ağabey merhaba, şu önümüzdeki günlerde düğünümüz olacak. Benden başka herkeste bir telaş bir heyecan… Kime anlatsam derdimi bilmiyorum. Kimsenin beni dinlediği de yok. Annem diyor “hakkımı helal etmem” babam diyor “Bir daha bana baba diyemezsin...” Tamam da ağabey benim suçum ne? Ben onların söylediğini sevmek zorunda mıyım? Ben bir tarafta sessiz sessiz ağlıyorum… Benim için ağlayan başka yerde sessiz sessiz ağlıyor… Birkaç gün sonra benden başka o düğünde herkes mutlu olacak… Benim ise hayallerimin ölümü olacak… Biz bir çılgınlık yaptığımızda bize hayırsız evlat diyorlar. Ama onlar hiç mi genç olmadılar? Biz gençleri birazcık anlamak çok mu zor? Düğün günüme yasla giriyorum… Yaktılar beni Ağabey!..
        Rumuz: “Songül”-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.