Hem İstanbullular hem kamyoncular kurtulsun!

Sevgili Feridun Ağabey, size yazarak rahatlıyorum biraz olsun. Bazı sorunlarımızı ve şikâyetlerimizi BİMER’e de yazıyorum ancak BİMER “ilgili birime havale ettik” deyip işi savsaklıyor çoğu kere. Neticede yorulduğumuzla kalıyoruz. Yine BİMER’e de yazacağım bir şikâyetim ve sorunumuz var. O da şu: Kamyon ve tırlar 3. Köprü ücretleri yüksek olduğu için Sirkeci-Harem feribotuna yüklendiler. Hâliyle feribotlarda uzun kuyruklar oluştu. Devlet bunlara bir saat sınırlaması getirdi. Sabah 06.00-10.00 ile akşam 16.00-22.00 arası yasaklandılar. Fakat gelin görün ki bu yasağı dinleyen yok. Geçen gün feribotla karşıya geçmek istedik ailecek. Dedik hem trafikten kurtuluruz hem de bir vapur havası alırız. Nerdeee? Ne mümkün Feridun Ağabey! Bir sıra bir sıra sormayın. Tırlar kamyonlar kuyruk olmuş. Egzoz dumanları arasında piştik, yandık öldük bittik. Yarım saat kadar bekledik ancak vapura sıramız geldi. Güvenlik görevlisi arkadaşa sordum “bu nasıl bir iş?” diye. O daha da dertli:

“Abi bunlar yasak masak dinlemiyorlar 24 saat geliyorlar valla, bizim yapacağımız bir şey olmuyor, buraya geleni almak zorundayız” dedi. O sırada bir kamyon şoförü yanımıza geldi. Bizim serzenişimizi duyunca:

“Ne yapalım 300 lira verip köprüden geçmek yerine burada 17 liraya geçiyoruz” dedi.

Ben de “ama bu yaptığınız doğru değil, hem şehir içinde de trafik yoğunluğuna sebep oluyorsunuz. Tarihî Yarımada’da son günlerde müthiş bir trafik yoğunluğu ve hepsi de bu kamyonların yüzünden” diye cevap verdim. Kamyoncu:

“Sen niye vapuru kullanıyorsun, sen de Avrasya’yı kullan” demez mi?

Baktım tartışma uzayacak bıraktım.

Şimdi buradan sizin aracılığınızla devlet ve hükûmet yetkililerine meramımı ve talebimi iletiyorum:

Evvela, bir yasak getirildiyse bunun takibi yapılmalı. Aksi hâlde devlete olan güven ve itimat zedelenir ve bundan hepimiz zararlı çıkarız. Bu saat yasağı yerine yeni bir düzenleme yaparak hem biz İstanbulluları hem de kamyoncu kardeşlerimizi sevindirecek yeni bir tedbir alınsın. Böylece, Tarihî Yarımada ve Üsküdar hem trafik yoğunluğundan hem de karbonmonoksit zehirlenmesinden kurtulsun. Görüntü kirliliği de cabası! Bu ahval ve görüntü başta milletimize ve biz İstanbullulara hiç mi hiç yakışmıyor bilinsin isterim! Saygılarımı sunuyor şimdiden teşekkür ediyorum...

 

 

 

Feridun Ağabey, Ankara EGO’ya bağlı 281 no.lu hatta çalışan Sıhhıye-Yükseltepe 14. Sk. Otobüsü zaman zaman aşırı derecede gecikmeli olarak sefer yapıyor. Bazen vatandaşın duraklarda bir buçuk saate varan beklemelerle perişan olmasına yol açıyor. Zaman zaman yaşadığımız bu mağduriyet ne zaman giderilecek? Normalde yarım saatte bir sefer yapması gereken otobüs en az iki sefer aksamalı olarak 3. Sefer sırasında durağa geliyor. En son yaşadığım mağduriyeti burada paylaşarak Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğünden mağduriyetimizi gidermek için girişimde bulunmasına istiyorum.

3 Haziran 2017 Cumartesi günü yaklaşık saat 14.00 civarında Ulus’tan Yükseltepe istikametine gitmek için 281 no.lu otobüs durağında bekliyordum, EGO 09-237 no.lu 281 hat otobüsü saat 15.25’te Ulus durağına geldi. Aynı yöne giden 277-279-261 no.lu hat otobüsleri 1.5 saat içinde durağa en az üç kere geldikleri hâlde 281 no.lu otobüs bizi bir buçuk saat durakta bekletti. Bu gecikmeyi daha önceleri de defalarca yaşadık ve yaşıyoruz. Bu otobüs seferleri kontrol edilmiyor mu? Hattaki çalışanlar neye göre sefer yapıyorlar? Lütfen mağduriyetimizi gazetenizde yayınlayıp Ankara Belediyesi yetkililerine iletir misiniz?

 

 

 

“Her konuda yaşamakta olduğumuz köklü değişimleri, yaşadığımız ve yaşayacağımız güzelliklerin anlatıldığı değerli bir şiiri sizlere armağan ediyor; beğeninize sunuyorum” diyen değerli okuyucumuz, kişilik ve şahsiyet eğitimcisi Halil Ulubey’e gazetemize gösterdiği ilgi için teşekkür ediyor, kişisel veya toplumsal dert ve dileklerini ulaştığında yayınlanacağını bilmesini istiyoruz.”