Otobüs AŞ’den "Erguvan şoförü" yazısıyla ilgili açıklama

Gazetenizin "Bir Derdim Var" isimli köşe yazısında çıkan şoförün derdiyle alakalı açıklamamız:

“İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan şirketimiz kendisine belediye meclisince verilen yetki ile toplu taşıma hizmetine yönelik otobüs hatlarının özel müteşebbislere kiralanması işini yapmaktadır. Şirketimiz ile hat kiralama sözleşmesi imzalayan işletmeciler bağımsız bir iş yeri açmayı, sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerine uymayı taahhüt etmektedirler.

Erguvan işletmecileri tarafından istihdam edilen şoförlerin çalışma şartları ve hakları iş kanunlarına uygun olmak şartı ile işveren sorumluluğundadır. Ayrıca şirketimizin işletmeci ile yapmış olduğu sözleşme ve eklerinde şoför çalıştırılması ile ilgili esaslar tespit edilmiş olup; araç başı en az 2 (iki) şoför çalıştırılacağı, istihdam edilen şoförlerin cari iş kanunu ve yönetmeliklerine aykırı şekilde çalıştırılamayacağı, oluşacak her türlü kanun ve yönetmeliğe aykırılık konusunda işletmecinin mutlak mesul olacağı belirtilmiştir.

Şirketimizin denetim faaliyeti; denetim esnasında yolcu ile beşeri ilişkiler, kılık kıyafet, çalışma şartları ve süreleri, aracın teknik yeterliliği ve temizliği ile sefer zamanındalığı başlıkları, Erguvan otobüslerinin seferde bulunduğu her saat diliminde, İstanbul Otobüs AŞ denetim elemanları, saha yönetim amirlikleri, filo yönetim personeli ve mobil teknik destek ekiplerince kontrol edilmektedir. Bu denetimlerde sahada fiziki denetim, araç içi kameraların uzaktan takibi ve GPRS sistemi üzerinden takip ile gizli müşteri denetimi yöntemleri kullanılmaktadır. Ayrıca bu başlıklar İETT denetim ve yönetim kadrosunca da sürekli denetlenmektedir. Tespit edilen her bir eksik, kusur veya ihlal ilgili şartname ve sözleşme hükümlerince değerlendirilmekte ve kusurlu işletmeci cezai yaptırıma tabi tutulmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim. Saygılarımızla...”

Bu açıklamayı gönderen İstanbul AŞ’ye teşekkür ederek diyoruz ki: Bize derdini anlatan şoför sizin belirttiğiniz kuralların ihlal edilerek kendisinin en az iki şoför çalıştırılması gerekirken -adam yokluğundan vb. her ne ise- tek çalıştırıldığını ama bu konuda kimseye derdini anlatamadığını söylüyor. İnşallah takip eder ve bundan sonra kurallara uyulmasını ve hem şoförlerimizin mağdur olmamalarını, hem sağlıklı ve dinç bir şekilde İstanbul halkına hizmet etmeleri sonucu halkın güvenli yolculuk yapmasını sağlayacak tedbirleri alırsınız. Çalışmanızda kolaylıklar diliyoruz. (F.A.)

 

 

 

Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi, eşim Sıddık Dündar 2006 yılında beyin kanaması geçirdi. Yaklaşık 1 sene çeşitli hastanelerde defalarca ameliyat oldu ve tedavi gördü. 2008 yılında Şişli Eğitim Araştırma Hastanesinden, “Beyinsel fonksiyon kaybı” teşhisiyle %97 oranıyla, “sürekli özürlü” raporu aldı. İyileşmesi mümkün olmayan ve sürekli ev içerisinde, her türlü ihtiyacı (yemek yedirme, tuvalete götürme, banyo yaptırma vb.) benim tarafımdan karşılanarak bakıma muhtaç bir şekilde, asabiliğe karşı sakinleştirici ilaç kullanarak hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Eşim malulen emekli oldu ve resmî vasisi olarak ben görevlendirildim. 2 tane oğlum var. Bir tanesi orta son sınıfta okuyor, kısmetse seneye lise 1. sınıfa başlayacak. Diğer oğlum 19 yaşında ve 2016 senesi başında asgari ücretle sigortalı bir işe başladı. Oğlumun işe başlamasıyla benim 7-8 senedir almış olduğun bakım parası kesildi. Büyük oğlum, özel bir akşam lisesine gidiyor ve her ay 400 TL ödüyor, kendi kişisel ihtiyaçları vb. için de her ay 400-500 TL ödüyor. Kıyafet ve temel ihtiyaçlarını karşılayınca almış olduğu maaş kendisine yetmiyor ve benden harçlık bile istiyor. Sultanbeyli ilçesinde tapusuz 2 dairemiz var. Birinde kendimiz oturuyoruz, diğerini de 500 TL'ye kiraya verdik. Bütün gelirimiz, malullük emekli maaşı ve bu kira geliri. Her 6 ayda bir eve gelip kontrol eden ve bütün evrakları yeniden hazırlamamızı talep eden memur arkadaşların da gördüğü üzere, hastanın ve bakıcısının gelirinde ve sağlık durumunda hiçbir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. Hastanın ve bakıcısının gelirinde bir değişiklik olmadığı hâlde, almış olduğu maaşı kendi giderlerine bile yetmeyen oğlumun, yalnızca aldığı maaşı hesaba katıp -giderlerini hesaba katmadan- yapılan bu değerlendirme sonucu, ev halkı kişi başı gelir şartlarını aşıyor ve bakım parası alamıyoruz. Bu uygulamanın çok adil olmadığını düşünüyor ve tarafınızdan değerlendirilmesini arz ediyorum...