PTT Genel Müdürlüğüne

A -
A +
Feridun Ağabey, buradan PTT'ye yani "Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü"ne sesleniyorum. Efendim bir postacının görevi nedir? Adrese gönderileni adrese teslim etmektir değil mi? Bu görev müstakil bir ev olunca farklı veya bir apartman dairesi olunca farklı olabilir mi?
Ben Yenibosna'da bulunan bin daireli İhlas Yuva Sitesinde ikamet etmekteyim. Bulunduğum görev gereği savcılıklardan çok sık bildirim gelir. Her seferinde zilimize basılır ve evde kim varsa hemen kapıya koşarız. Ancak kapı merceğinden bakılınca kimseyi göremeyiz. Bir de aşağıya indiğimizde bakarız ki posta kutusunun üzerine "muhtarlığa uğrayın" yazılı bir pusula yapıştırılmıştır... Ama bu bir seferinde iki seferinde filan değil her seferinde böyle oluyor. Durumu gidip site yönetimine bildirdiğimde bana şu bilgiyi verdiler: 
"Biz postacıya kaç kere tembih ettik. 'Gelen evrakı herkesin girişteki posta kutularına değil bizzat dairesine çıkıp bırakman lazım kardeşim' dedik. Size kamera görüntüsünden ispat ederiz. Postacı dışarıdan zile basıp kapıyı açtırıyor, elinde ne varsa posta kutusuna bırakıyor... Çekip gidiyor. Bunu defalarca söylediğimiz hâlde sonuç alamıyoruz... Geçenlerde de site sakinlerimizden bir arkadaşa trafik ceza bildirimi gelmiş. Postacımız her zaman yaptığı gibi fişi muhtarlığa bırakmış. Günü geçtiği için 165 lira yerine 600 TL ödemek mecburiyetinde kaldı...”
Evrakı almak için muhtarlığa uğradım ve durumumu anlattım. Meğer bütün mahalle muhtarlarımız bu durumdan muzdaripmiş. Muhtarımız bana rafta yığılan evrakları gösterdi. Aman ya Rabbi! Onlarca değil; yüzlerce…
Efendim evde kimse olmazsa postacının yaptığı normal karşılanabilir. Ancak bunu bilerek yaparsa görevde istismar var demektir. Lakayıtlık var demektir. Baştan savma var demektir. Ben her savcılık bildiriminde niçin muhtarlığa gitmek zorunda bırakılıyorum? PTT Genel Müdürlüğüne arz ederim...
         A.D.-Yenibosna/Bahçelievler
 
 
Arakan kan ağlarken siz kimi güldürüyorsunuz?
 
“Feridun Ağabey, sosyal medyada olsun gazetemiz Türkiye’de olsun, okuyor izliyor üzülerek öğreniyoruz. Dünyada Müslümanlara karşı sistemli bir zulüm ve baskı uygulanmakta… Son günlerde Arakan’daki Müslümanlara yöneltilen zulüm ve baskı hepimizi derinden yaralamakta. Ama benim ülkemdeki bazı televizyonlar sanki başka ülkenin televizyonuymuş gibi eğlenceden komediden başka bir şey yapmıyor. Daha kahreden durum bunları yaparken komedi diyerek, sanatsal etkinlik diyerek bizlerin inancıyla, kültürüyle, türküleriyle alay ediyor olmaları. Bu ülkede bu ülkenin değerlerine yabancı değil âdeta düşman gibi davranan bu kimselere ne hakla milletin yüzüne karşı televizyonlardan böyle hakarete izin verilir? Özgürlük, fikir hürriyeti falan filan geçin bunları. Benim özgürlüğüm yok mu? Onlar hem gırgır şamata edecek, benim kutsallarımla alay edecek hem reytingini yapıp para kazanacak, hem de benim kültürümle inancımla ahlakımla dalga geçip kafa bulacak. Yeter artık! RTÜK’ten bu rezil hareketlere; toplumu güldürüyoruz diyerek inancını ve ahlakını dinamitleyen rezilliklere ciddi bir tepki bekliyoruz.”
           “Sorumlu vatandaş”-İstanbul
 
 
Kanuni zorunluluk varsa o başka
 
Feridun Ağabey, kafama takılan bir sorudur hep. Polisimiz suçlulara yönelik akla hayale gelmedik yöntemler kullanıyor. Hakikaten suçluyu ortaya çıkartıyorlar. Tebrik ediyorum ama bir de merak ediyorum. Yakaladıkları suçlularla ilgili onları hangi yöntemleri kullanarak yakaladıklarını niçin detaylı olarak anlatıyorlar? Polis suçluyu hangi yöntemle yakaladığını anlatmak zorunda mı? Bu kanunen bir zorunluluk mu? Eğer böyle bir zorunluluk varsa bu kanunun değişmesi gerekmez mi? Eğer böyle bir kanun yoksa polis bu tür açıklamaları yapmasa daha iyi olmaz mı? Çünkü bu tür açıklama yapılırken bilerek bilmeyerek suç işleyecek veya işlemiş olan diğer zanlılara, sanki polise yakalanmamaları için bir taktik verilmiş olmuyor mu? Bu konuda emniyet niye böyle açıklama yapıyor anlamış değilim. Merak ettiğimi belirtiyor, görevlerinde başarılar diliyorum...
          Mehmet Güleryüz-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.