“Biz vatana, millete saygılı bir evlat yetiştirdik”

A -
A +
Feridun Ağabey, 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişiminde oğlum Mehmet Candan Hava Harp Okulu 4. Sınıf öğrencisi idi. O sene Ramazan Bayramından sonra Yalova’da okulun her sene yaptığı yaz kampına katıldı. Darbe günü rutin eğitimlerinden sonra yatma hazırlıkları içindeyken saat 22.00 sıralarında alarm veriliyor ve “tatbikat var” denilerek tam teçhizatlı içtima alanında toplanmaları isteniyor. O gece 00.07’de kamptan ayrılıp Osmangazi Köprüsünden geçtikten sonra başlarında bulunan Binbaşı Ferhat; bunun bir darbe hareketi olduğunu, ayrılmak isteyenlerin şimdi ayrılabileceklerini, ayrılmaları hâlinde de mermiyi en yakınlarında bulacaklarını söyleyip elindeki MP-5 makineli tüfeği göstererek; anladınız mı lan!” diye öğrencileri tehdit ediyor.
Yola devam ederek gece 01.30 civarı Orhanlı gişelerine vardıklarında gelenlerin 22.30-23.00 arasında Mehmetçik Vakfı tesislerinde çıkan hadiselere takviye kuvvet olarak geldikleri zannedilip önleri barikatlar ve kepçe ile kesilerek üzerlerine karşılarındaki kalabalık tarafından ateş açılıyor. Başlarındaki binbaşı ve teğmen vuruluyor, kalanlar polise teslim oluyorlar.
Oğlum Mehmet Candan o günden beri Silivri Cezaevinde tutuklu bulunmaktadır. Oğlum, lise tahsilini iyi bir Anadolu Lisesinde yapmış olup iyi bir üniversite kazanabilecek kapasiteye sahipti. Ancak, pilot olmak çocukluk hayali olduğu için Hava Harp Okuluna girmeyi tercih etti.
 
İNSAN KENDİ HALKINA ATEŞ EDER Mİ?..
 
Biz aile olarak; kendim, eşim ve kızım 2003 yılından beri AK Parti üyesiyiz. Aynı zamanda uzun yıllardır Türkiye gazetesi abonesiyiz. FETÖ ile hiçbir ilişiğimiz yoktur. Biz oğlumuzu vatanımıza, milletimize saygılı bir evlat olarak yetiştirdik. Oğlum askerî öğrenci olduğu için kendisine verilen emre uymuştur. Hiç kimseye ateş etmemiştir. Başlarındaki hainler oğlum gibi birçok masum vatan evladını piyon olarak kullanmışlardır. Tutuklandıktan sonra oğlumla yaptığımız ilk kapalı görüşte bana; “Baba, bunlar nasıl insanlar, insan kendi halkına ateş eder mi, bomba atar mı?” dedi.
Cenab-ı Allah Sayın Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. O gece halkı sokağa çağırmasaydı ülkemizin nasıl bir felaket içine düşeceği bugün daha iyi anlaşılmaktadır.
Benim acizane isteğim bir an önce adil yargılamanın yapılması, suçlu olanların en ağır şekilde cezalandırılması, masum olanların da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşturulması ve mağduriyetlerinin önlenmesidir. Oğlumun Mahkemesi 6 Kasım’da yapılacak. Sizden ricam bu yazımızı köşenizde yayımlarsanız belki yetkililerimizin dikkatini çeker, bir faydası dokunur çocuklara, bu vatan evlatları mağdur edilmemiş olur. Bu vesileyle konuyu bir kez daha ilgililerin dikkatlerine sunarım...
         Durak Candan-Eskişehir
 
 
Yavrumum hain muamelesi görmesine dayanamıyorum!
 
13 Eylül’de derdini yayınladığımız Elazığlı üç çocuk babası Vahap Şur’un oğlu için anlattıkları da aynıydı. Oğlu Tayyip Şur, 5 yıl Işıklar Askerî Hava Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Hava Harp Okuluna devam ediyordu 1. sınıfı bitirip 2. sınıfa geçmişti. Harp Okullarında her yıl rutin olarak Yalova Hava Meydan Komutanlığındaki kampa katılmak üzere 13 Temmuz 2016 tarihinde evden ayrılmış. İşte Tayyip Şur’un anlattığı:
O gece “yat!” emri veriliyor. Sonra birden bir kırmızı alarm veriliyor. Herkes tam teçhizat kuşanıyor. Öğrenci numaraları okunmak suretiyle otobüslere bindirilerek götürüyorlar. Nereye gittiklerini bilmiyorlar. Bu arada kampta radyo televizyon vs. hiç bir kitle iletişim aracı bulunmamaktadır. Yolda gelirken başlarındaki hain komutanları olan Yüzbaşı Sinan:
“Bu bir gerçek tatbikattır ve sizin ne kadar itaat ettiğinizi ölçeceğiz!”

Ve şimdi de annesi feryat ediyor: “Oğlumun mahkemesi 6 Kasım’da. Oğlum daha 20 yaşında. Hayatının baharında hayatını kararttılar hainler. Acımadan yavrularımı ateşe attılar. Hainde vicdan olmaz, onlar zaten hain; şimdi de adalet yok. Neredeyse 2 yıl oldu eğitim hakları elinden alındı, sorgusuz sualsiz. Yine yargılasınlar ama tutuksuz yargılasınlar, yazıktır günahtır; mazlumların ahını almasınlar. Bir yılı geçti kimse feryadımızı duymuyor. Bir anne olarak suçsuz yere demir parmaklıklar arasında olmasına dayanamıyorum. Yüreğim yanıyor… Benim gibi yüzlerce anne var. Adalet, suçluyu suçsuzu tez vakitte ayırmak zorunda. Ben yavrumu devlete teslim ettim. Vatansever yavrularımızı daha fazla küstürmesinler. Biz hain değiliz. Hain evlat yetiştirmedik. Yavrumum hain muamelesi görmesine dayanamıyorum artık!”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.