Camilerdeki levhaları kimler niçin kaldırıyor?

Camiler, beldelerde dinimizin temel taşları olduğu gibi, cami içinde Allah’ın ve Sevgili Peygamberimizin mübarek isim levhalarının yanı sıra, dört halife ve ehli beyitten Hasan ve Hüseyin Efendilerimizin mübarek isimlerinin yazılı olduğu levhaların bulunması da, Ehl-i sünnet itikadının şiarındandır. Bu aynı zamanda ceddimiz Osmanlının bize miras bıraktığı bir gelenektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemi ile "Son yıllarda sünneti tartışılır hâle getirmek isteyen türediler ve bunları besleyen sapık zihniyetler camilerimizi de kendi sapık itikatları doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyorlar. Son 5 yıldır yapılan câmilerimizin minarelerini bile, kilise çan kulesine benzeten hainlerin izleri hâlâ duruyor.

Dün ikindi namazını kılmak için girdiğim Esenler Sondurak Camiinin alt kısmında, yukarıda bahsettiğim mübarek isim levhaları yoktu! Daha sonra aklıma takıldı, çıktım caminin üst katına baktım, orada da mübarek isimler alelâde, levhalara çift çift yazılmışlar ve alelâde asılmışlardı!

Buradan gazeteniz aracılığıyla müftülük yetkililerine soruyorum: “Dinî geleneklerimize aykırı olan bu durum, bilginiz dâhilinde midir? Böylesine gösterişli, büyük bir -selatin- câmiinin ihtişamına yakışır, sünnete uygun, her mübarek ismin tek tek yazıldığı levhayı asacak bütçeniz mi yoktur? Her cuma namazı sonrasında bir vesile ile para toplanıyor iken, bir haftanın gelirinin bir kısmı, buna ayrılamaz mı? Bu vesile ile Diyanet İşleri Başkanlığımıza da çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen, FETÖ hainlerinin yaptıkları kilise çan kulesine benzer minarelere de el atılıp, o mübarek câmilerimiz, kilise binası görünümünden kurtulmalı, FETÖ izleri silinmelidir! Konunun takipçisi olacağım. Ayrıca, tüm Ehl-i sünnet Müslüman kardeşlerimi de, bu hassasiyete dâvet ediyor, sorumlu ve yetkililerden, gereğinin yapılmasını talep ediyorum. Saygılarımla...

 

 

 

“Feridun Ağabey, bu ülkede erkekler evet kendi eşlerine haşin olsalar da yabancı kadınlara karşı ister istemez bir nezaket içerisinde davranırlardı. Bırakın bir yabancı kadına karşı tavır almayı, sokakta işte veya herhangi bir ortamda, kendilerine ters gelen bir davranış içinde olsa da yanında hanımı olan bir erkeğe bile, o kadının hatırına ses çıkartılmazdı. Ne oldu, hangi kültür geldi de bu bizdeki geleneği silip süpürdü anlamıyorum. Artık erkeklerimiz yabancı imiş değilmiş hiç fark etmeden kadınlarla özellikle de trafikte ağız kavgası yapıyor, ona bağırıyor hatta tanımadığı bir kadınla utanmadan kavgaya bile giriyor… Ondan daha acısı, bu tür bir olaya şahit olan onlarca erkek -affedersiniz- bön bön bakıyor da, o kadına şiddet uygulayan insan kılıklı mahlûka 'sen ne yapıyorsun?' diye ses çıkartmıyor. Ve kadınlar koskoca toplumda erkeklerin arasında kendini savunma, kendine yer bulma, kendi hayatiyetini sürdürme mücadelesi veriyor. Bu saygısız, bu sevgisiz ve bu bize ait olmayan maganda kültürü nereden geldi Ağabey?"

 

 

“Türkiye’nin öncü yönetim, eğitim ve insan kaynakları danışmanlığı kuruluşlardan biri olan DD Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi A.Ş.’nin  Town Ofis/Basın Ekspress’teki yeni ofisinde gerçekleşen açılış organizasyonu ile iş dünyası, basın ve akademik çevrenin güzide isimlerini bir araya getirdiği toplantıya programım nedeniyle katılamadım. Yönetim Danışmanlığı, Yönetim ve Örgüt Geliştirme, İnsan Kaynakları ve Eğitim Danışmanlığı alanlarında 25 yılı geriden bırakan, bu sürede 100’ü aşkın dev kadrosuyla 500’ü aşkın kurum ve kuruluşa hizmet veren DD Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Süleyman Erdemir Beyefendi ve çalışma arkadaşlarına nazik davetleri için çok teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.” (F.A.)